Quantcast
Channel: RÖPORTAJ arşivleri - Electricity Turkey Magazine
Viewing all 119 articles
Browse latest View live

Kaltes Elektrik, Kaliteli Üretim ve Müşteri Odaklı Optimum Çözümler Sunmakta

$
0
0

kaltes pano (Large)“Yeni piyasaya süreceğimiz Ortadoğu ve Afrika pazarında çok ilgi gören Pan Assembly modeli kablo ihtiyacı olmadan şalter bağlanabilen bara sistemli panomuz ile büyük bir ilgi göreceğimizi düşünüyorum. ABB ve LG-LS markaları ile SETLAK marka panolarımıza aldığımız tip testleri Projeler kapsamında bize önemli kazanım sağladı.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Kaltes Elektrik İhracat ve Pazarlama Müdürü Onur ÖZBAŞ ile firma ve sektör hakkında konuştuk.

Öncelikle Kaltes Elektrik’ten kısaca bahsedebilir miyiz?

Kaltes Elektrik, 2011 yılı başında, elektrik sektöründe 30 yılı aşkın tecrübeye sahip ortakları tarafından, sektördeki kaliteli üretim ihtiyacını karşılamak ve müşteri odaklı optimum çözümler sunmak amacıyla kuruldu

Üretim gücünü, 5500m 2 kapalı alanda son teknoloji üretim araçları, kendi bünyesinde bulunan çevre dostu elektrostatik toz boyama tesisi ve uzman kadrosundan alan Kaltes elektrik, bu güç ile dünya standartlarında üretim yaparak ihtiyaç duyulan her noktada üst seviye çözümler sunmaktadır.

Elektrik sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiği duvar tipi panolardan ana dağıtım panolarına kadar geniş ürün yelpazesine ek olarak, yangın panoları, pompa panoları, asansör panoları, özel dizayn makine kontrol panoları, rack kabinler, kiosklar ve her biri sektöründe öncü, Jeneratör, kompresör ve regülatör üreticilerine ürettiği kabinler ile her ihtiyaca uygun üretim yaptığını referansları ile kanıtlamaktadır.

kaltes pano 8 (Large)Firmanız Pano ve Kabin üretimi yapıyor? Üretim ve Ürünleriniz Hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kaltes Elektrik, 5500m2 kapalı alanda son teknoloji üretim araçları ile donatılmış uzman Kadrosu ve profesyonel yönetim sistemi ile Kaltes dünya standartlarında üretim yapan modern bir tesisi vardır. ISO9001 /14001 ve 18001 çevre ve kalite standartlarında üretim yapılan tesisimizde 2 adet seri üretim hattına ek olarak son sistem 2 adat Punch, 5 adet abkant, 1 adet otomatik conta dökme makinesi, 1 adet otomatik kaynak robotu ve çok sayıda gaz altı kaynak makinesinin yanı sıra Türkiye’de sadece 3 adet dünyada ise 450 adet bulunan yüzey temizlemede plaforizasyon sistemi kullanılan toz boyama tesisi bulunmaktadır.

Kaltes, gelen talepleri profesyonel bir şekilde hayata geçirebilmek için üretim planlamasına büyük önem vermektedir. Sipariş aşamasından sevkiyat aşamasına kadar olan planlamayı önceden yaparak gerek teknik çizimleri gerekse grafik çalışmalarını uzman kadrosu sayesinde profesyonelce yapar. Üretimin her aşaması burada hesaplandıktan sonra üretim sistemli bir şekilde başlar ve belirtilen tarihte sevkiyata geçilir. Kaltes olarak alınan siparişi kusursuz olarak imal edilmesi birinci prensimizdir. En küçük üründen en kapsamlı projelere kadar ürünlerimizin imalatı uzman kadromuz tarafından son teknolojiye sahip makine parkurumuz sayesinde kusursuz bir şekilde gerçekleştirilir.

kaltes pano2 (Large)Ürünler ile ilgili olarak, SETLAK VE SETRAK markaları altında pano ve rack kabin üretmekteyiz. Standart üretimde duvar tipi panolarda Ip65 koruma sınıfına dikili tip panolarda Ip55 koruma sınıfına kadar geniş bir ürün yelpazesinde iş ortaklarımıza çözümler sunmaktayız. Dikili tip panoların tamamen moduler olmasının yanı sıra kolay montajı sayesinde kullanıcılara hem esneklik hem kolaylık sağlaması müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutmakta. TSE onaylı zayıf akım bölümlü daire içi panolarımız şuan yurt içi projeler de yüksek talep görmektedir.

Yeni piyasaya süreceğimiz Ortadoğu ve Afrika pazarında çok ilgi gören Pan Assembly modeli kablo ihtiyacı olmadan şalter bağlanabilen bara sistemli panomuz ile büyük bir ilgi göreceğimizi düşünüyorum. ABB ve LG-LS markaları ile SETLAK marka panolarımıza aldığımız tip testleri Projeler kapsamında bize önemli kazanım sağladı. Ana dağıtım, kompanzasyon, sayaç, transfer ve senkronizasyon panoları konusunda bir çok referans projeye imza attık. Birçok devlet kurumunda ve özel sektör projelerinde marka onayımızın getirdiği artı ile birçok projede ürünlerimiz kullanılmaktadır. İnşaat sektörünün önde gelen yerli ve yabancı firmaları ile de çalışmaktayız. Ağaoğlu, Tahincioğlu, Sinpaş, Kiptaş gibi sektörün marka firmalarının yanı sıra EMAAR gibi dünya devi şirketlerin projelerinde ürünlerimizin kullanılması kalitemizin ispatıdır. Bu başarının arkasındaki en büyük etken, iş ortaklarımıza sunduğumuz özel çözümlerdir Malum her proje her iş kendine has farklılıklar barındırmaktadır. Projelere özel çözüm sunabildiğiniz sürece bir adım öne çıkıyorsunuz.

kaltes pano4 (Large)Firma olarak sizleri Yurtdışında birçok fuarda görüyoruz? Kaltes olarak ağırlıklı hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyorsunuz?

Firma olarak ihracatı çok önemsiyoruz. Milli gelire katkıda bulunabilmek adına elimizden geldiğince ihracat pazarını geliştirmeyi planlıyoruz. Hali hazırda Ortadoğu’nun tamamına, Kuzey Afrika başta olmak üzere Afrika kıtasında bir çok ülkeye distribütörlerimiz vasıtasıyla ihracatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Türki Cumhuriyetlerde ve Kazakistan ihracat noktasında önemli bir kapımız. Rusya ve Ukrayna’da yaşanan krizlerden dolayı kısa süreli türbülanslar yaşansa da bugünlerde yeniden canlanma olması bizi sevindirmekte. Bunun yanı sıra farklı noktalara da ihracatlarımız olmakta, Kanada ve Maldivler ihracat yaptığımız önemli pazarlardır.. Geçtiğimiz ay Meksika’da fuara katıldık. Çok olumlu görüşmeler oldu. Güney Amerika pazarı için de umutluyuz.

KALTES PANO10 (Large)Yurtdışında projelere katılıyor musunuz.? Proje bazlı çalışmalarınız varmı dır?

Hali hazırda yurtdışında bir çok projeyi bitirdik. Bunların en önemlileri Basra bölgesinde BP’nin tesisi, yine Irak’ta Alışveriş merkezi ve sosyal konutlu rezidanslar var.. Afrika bölgesinde takip ettiğimiz birkaç proje var. Önümüzdeki aylarda netleşmesini bekliyoruz.

IT sektörü teknolojik olarak hızlı gelişim göstermektedir? Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var.

It sektörü bahsettiğiniz gibi hızla gelişmektedir. Mevcut ürün gamımız da bulunan dikili tip ve duvar tipi RACK Kabinler ile ciddi yol kat ettik. Ancak sektör dinamik bir sektör olduğundan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İhtiyaçlar her geçen gün artmakta biz de bu bağlamda Ar-GE noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

kaltes pano5 (Large)Son dönemde sektör’de ciddi rekabet var. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Rekabet güzel ama sektörü geliştirdiği sürece size de katkı sunuyor. İş sağlığı, çevre ve kalite yönetim sistemlerine sahip olmak, kaliteli ürün imal etmek, sertifikalar ile ürünleri sınıflandırmak her biri ciddi maliyet getiren işler. Tabi bunun da bir maliyet farkı çıkartması doğal.  Ancak sıradan imalat yapanlar ile bu çerçevede iş yapan firmalar arasındaki farkın tüketiciler noktasında takdir görmesi önemli. Ancak şuan ki piyasa koşullarında ne yazık ki elma ile armut pek ayrılamıyor. Umuyoruz ki tüketiciler noktasında bu ayrım daha belirgin olur. Bu ayrımın belirginleşmesinin sektörü de geliştireceği kanaatindeyiz.

Yurtdışı çalışmalarınızı nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Önceliğimizi fuarlara ayırıyoruz. Yıl içinde birçok fuara katılıyoruz. Fuarlara direk olarak sizin müşteri grubunuz iştirak etmektedir. Ayrıca bire bir ziyarette bulunuyoruz. Elde ettiğimiz doneleri inceledikten sonra belirlediğimiz kişilerle irtibata geçerek ziyaret ediyoruz. Bunun yanı sıra birbirini tamamlayan ürünler ihraç eden arkadaşlarımız ile sıkı temas içindeyiz. Potansiyel olabilecek müşterileri paylaşarak hepimiz için pazar oluşturarak, pazar payını arttırmaya çalışıyoruz. Açıkçası ülkemiz için ne kadar Türk firması ihracat yaparsa o kadar iyidir. Zira bizim boşluğumuzu diğer ülkelerdeki üreticiler hızla dolduruyor. Bunun önüne geçmek bizim elimizde. Birlikte hareket etmek aynı müşterilere odaklanmak yerine yeni müşterileri hedeflemek önemli. Hem ülke ekonomisi hem de sektörümüz açısından çok daha verimli.

kaltes pano9 (Large)Yurtdışı çalışmalarınızda en çok sizleri zorlayan etken nedir?

Kişisel olarak, çok seyahat etmenin genel olarak olumlu algısı yerine evinizde sayılı gün geçirmek bazen yıpratıcı olabiliyor. Ancak bu işi yapıyorsak zorluklara katlanacağız, katlanıyoruz da.

İş anlamında, açıkçası Türk Markası algısının yükseltilmesi gereklidir. Bunun rekabet anlamında da bize yardımcı olacağı kanaatindeyim. Bir de teşvik konusu var, kurallar çok sıkı, talep edilen belgeler fazla ama bunlar bir şekilde aşılıyor. Ödemeler noktasında bir fuar teşviki ortalama 10-12 ayda iade olarak geri dönüyor. Oysa daha hızlı dönüşler bize yeni pazarlara gitme noktasında daha çok destek sağlar.

Yurtdışına mal ve hizmet satarken Türk ürünlerine olan bakış nasıl? Kıyaslamalar neye göre belirleniyor?

Açıkçası olumsuz bir algı yok. Hatta Orta doğuda iyi konumdayız. Ancak rekabetçilik anlamında marka ve ülke bilinirliği tabiî ki bir fark oluşturuyor. Fiyat skalamızı orta segemente tutmaya zorunluyuz. Bilinirlik arttıkça karlılığımızı da maksimize edebiliriz. Mevcut kıyaslama kalite noktasında Avrupa markaları ancak fiyat noktasında Çin aralığında gitmesi zorlayıcı ancak kaliteli işler yaptıkça bu algıyı aşabileceğiz diye umut ediyorum.

Kaltes Dış ticaret departmanı olarak gelecek hedefleriniz nelerdir?

Dış ticaret departmanını 2013 yılında kurduk. O günden bu güne hızlı bir ivme ile ciddi noktalara geldik. Baktığımızda, 2014 yılında bir televizyon programında hedefimiz dediğimiz Kanada dahil bir çok noktaya ulaşmanın mutluluğu içindeyiz. Tabi ki bu hedefler her yıl güncellenmekte. Bu sene itibariyle Ortadoğu’da pazar payımızı arttırmak Afrika’da birkaç ülkeye daha ulaşmak ve yeni pazar olarak Güney Amerika başlıca hedef alanımızdır. Bu yönde fuar katılımları ve ziyaretler doğrultusunda ciddi çalışmalarımız var.


HEDEFİMİZ SİGMA ÜRÜNLERİNİ TÜM KITALAR DA BİLİNİR YAPMAKTIR

$
0
0

Huseyin Konar (Large)“Türkiye’nin alanında en kapsamlı yerli üretime sahip firmalarından biriyiz. Bu da bizi özellikle termin konusunda rakiplerimizin önüne geçiriyor. Ayrıca fiyat ve kalite perfromansı en yüksek ürün segmentine sahip olduğumuza inanıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunan Sigma Elektrik firması Dış Ticaret Müdürü Sn. Hüseyin Konar ile yaptığımız söyleşide sektör ve firma hakkındaki görüşlerine yer verdik.

 Söyleşiyi okuyanlar açısından bilinmesi adına kendinizden kısaca bahseder misiniz?

 1984 Almanya doğumluyum fakat 7 yaşında Ülkeme dönüş yaptım.  İlk okul ve Liseyi memleketim Aksaray’da okudum. 2008 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Yabancı dil(Almanca-İngilizce) bölümünden mezun oldum. 2008 yılından itibaren Sigma elektrikte Dış ticaret Müdürü olarak Görev yapmaktayım.

Sigma Elektrik olarak ana faaliyet alanınız nedir?  Ürün gruplarınızda ön plana çıkan unsur ne olmuştur?

 Sigma elektrik olarak Alçak Gerilim koruma, ölçü ve kumanda ekipmanlarının üretimini ve yurtiçi-yurtdışı satış ve pazarlamasını gerçekleştirmekteyiz.

Türkiye’nin alanında en kapsamlı yerli üretime sahip firmalarından birisiyiz.Bu da bizi özellikle termin konusunda rakiplerimizin önüne geçiriyor. Ayrıca   fiyat ve kalite perfromansı en yüksek ürün segmentine sahip olduğumuza inanıyoruz.

Nasıl bir üretim yapısına sahipsiniz? Altyapı, teknoloji ve teknik personel açıdan değerlendirebilir misiniz?

 Sigma Elektrik kendi Ar-Ge ve kalıphanesine sahip olup  bu sayede kendine özgü tasarımlar oluşturmuş ve çeşitli ürün grupları arasında bir bütünlük yakalayabilmiştir. Sahip olduğu modern CNC kontrollü makineler sayesinde hem hassas hem de hızlı kalıp yapabilme avantajına sahip olan firmamız bu sayede müşteri taleplerine göre üretim yapabilmektedir. Güçlü Ar-Ge birimimiz sayesinde pazara kaliteli ve ekonomik ürünler sunabilmekteyiz.Tasarımdan Pazarlamaya tüm iş süreçlerinin aynı merkezden yönetilmesi aynı şekilde bize hem esneklik hem de hız kazandırmaktadır. Teknik birimlerimizde sektöründe uzun yıllar çalışmış tecrübeli kalifiye personele sahip olmamız bizi her geçen gün daha da güçlü kılmaktadır.

 Sigma electricYurtiçi ve yurtdışı Pazar payınız ile ilgili bilgi verir misiniz?

 Sigma elektrik  son 4-5 yıla kadar ağırlıklı yurtiçine satış yapan bir firma iken son yıllarda yaptığı yatırımlar sayesinde yurtdışı pazarlarda da iddialı bir konuma gelmiştir. Özellikle sektörel yurtdışı fuarlar sayesinde yurtdışı Pazar payı bugün  toplam satışlar içinde % 30 a ulaşmıştır. Hedef 3 yıl içinde bu oranı % 50 ye çıkartmaktır. Aynı şekilde yurtiçinde de oluşturduğu etkin ve güçlü bayi ağı ile yurtiçi Pazar payını her geçen yıl artan bir ivme ile yukarılara taşımaktadır.

Sigma Elektrik olarak kaç ülkede ne tür faaliyet gösteriyorsunuz?
Sigma Elektrik 2016 yılı kasım ayı itibarıyle 56 ülkeye direkt veya ihraç kayıtlı olarak ihracat gerçekleştirmektedir.
Bugün Kuzey Amerika ve Avustralya hariç tüm kıtalara ihracat gerçekleştirmekteyiz. Hedefimiz 2 yıl içinde Sigma ürünlerini tüm kıtalara ulaştırmaktır. Pazar olarak bakıldığında Orta doğu,Afrika ve Avrupa en çok satış yaptığımız pazarlardır. İngiltere, İspanya, Polonya, Rusya,Ukrayna,Mısır,Sudan,İran,ırak  Pazar payı olarak önde gelen ülkelerdir.

 sigma-elektrikk-MediumYurtdışı satışlarınızda nasıl bir yol haritası belirliyorsunuz, satış sonrası hizmetiniz var mı?

 Yurtdışı satışlarımızda tek yetkili bayilik anlaşmaları ile satış yapma politikasını belirlemekle birlikte Pazar büyüklüğüne göre birden fazla bayilik verdiğimiz ülkelerde bulunmaktadır.Ayrıca bazı pazarlar için OEM üretim de gerçekleştirmekteyiz. Yine know-how anlaşması yaparak yarı-mamul satışı yaptığımız pazarlarda bulunmaktadır. Bayilik anlaşması yaptığımız ülkelerde yapılan anlaşmalar gereği müşterilerimize her türlü satış sonrası teknik ve pazarlama desteği sağlamaktayız. Bu destekler  genelde  ortak düzenlenen  ürün tanıtım seminerleri, ortak katılım sağlanan ülkenin önde gelen sektörel fuarlarına iştirak şeklinde olmaktadır.

Yerli üretici olarak Avrupa’lı üreticiler ile kıyaslandığında ne gibi avantaj ve dezavantajlarınız var, karşılaşılan zorluklar nelerdir?

Yerli bir üretici olarak avantajlarımız olmasına karşılık bizi pazarda zorlayan birçok da dezavantaja sahibiz. Özellikle yurtiçi pazarlarda kamu kuruluşları nezdinde kabul görmede çok büyük sıkıntılar yaşamaktayız. Her ne kadar devletimiz tarafından yerli üreticiyi destekleyen bazı düzenlemeler yapılsa da uygulamada her türlü teknik yeterliliğe haiz olmamıza rağmen bazı kamu kuruluşlarında karar mercii kişiler tercihlerini yabancı markalardan yana kullanmaktadırlar. Tabi bunda yıllardır süregelen alışkanlıklar ve uluslararası markaların bilinirliği  önemli rol oynamaktadır. Aynı şekilde özel sektörde Uzakdoğu menşeeli kalitesiz ürünlerin pazarda yer alması bizi rekabet açısından zorlayabilmektedir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen sahip olduğumuz avantajlar sayesinde pazarda her geçen gün adını daha fazla duyuran bir Sigma elektrik gerçeği yadsınamaz.

sigma elektric Türkiye’deki üreticiler ürün grubunuz açısından dünyada, sektörde söz sahibi olmuşlar mıdır? Avrupa ile rekabet etme açısından neler yapılmalıdır ve Sigma olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?

Sektörümüzde  Bizimle birlikte Türkiye de 2 yerli firma bulunmaktadır.Her iki firmada sahip olduğu üretim gücü ve teknik altyapısı sayesinde yurtdışı pazarlarda başarı ile adından söz ettirmektedir ancak sektörümüzde bulunan çok uluslu dev markalarla tabi ki rekabet edebilmek zor.Ancak Pazar büyüklüğü dikkate alındığında orta segmentte yer alan diğer firmalar arasında firmalarımızın rekabet şansının yüksek olduğuna inanıyoruz.Ar-Ge ve otomasyona ağırlık veren firmaların yakın gelecekte rekabet güçlerini daha da arttıracağına inanıyoruz.Biz de bu amaçla Ar-ge departmanımızı daha da güçlendirmek için her sene bütçeden ayırdığımız payı daha da yukarılara çekmekteyiz. Yine üretimde otomasyon projelerine ağırlık vererek hem maliyetlerimizi aşağı çekmekte hem de üretim kapasitemizi arttırmaktayız.

Komşu ülkelerde yaşanan olumsuz atmosferi de göz önünde tutarak 2017 yılı ile ilgili ön görüleriniz nelerdir?

Sigma Elektrik olarak komşu ülkelerde yaşanılan sıkıntılar karşısında 2017 de özelikle Güney Amerika , Avrupa ve Türki Cumhuriyetlerdeki Pazar payımızı arttırmak için satış ve pazarlama faaliyetlerimizi arttırma kararı aldık.Bu sayede hedef yurtdışı Pazar payımızda öngöremediğimiz kayıpları bu pazarlarla dengelemek istiyoruz.2017 yılı için yaptığımız kalite ve sertifkasyon çalışmaları sayesinde Pazar payımızı artıracağımıza inanıyoruz.

 Ürün yelpazenizi genişletmek adına gelecekte bir proje veya bir yatırımınız olacak mı?

Çeşitli pazarlardaki ihtiyaçlar dikkate alındığında ürün gamımıza her sene yeni ürünler katmaya devam edeceğiz. Bu doğrultuda Ar-Ge başta olmak üzere diğer birimlerimiz çalışmalarını aralıksız olarak devam ettirmektedir.

Sigma Elektrik CMO&CSO Hakan Tan ile Sigma Elektrik’in Bugünü ve Geleceği Hakkında Söyleşi

$
0
0
Hakan TAN_3 (Large)Türkiye’nin lider sanayi kuruluşlarından Ünlü Grubu’na bağlı Sigma Elektrikte üst düzey bir atama gerçekleşti. Grubun yeniden yapılanması kapsamında Sigma markasının büyümesine liderlik yapacak, Satış ve Pazarlama direktörlüğüne sektörün yakından tanıdığı Hakan Tan getirildi. 
2017 yılının ikinci döneminde büyüme hedefimizi %50 olarak, 2018 yılı büyüme hedefimizi ise %100 olarak öngörmekteyiz. Hem ürün gamımızda hem de tüm Türkiye genelinde bayi ağımızı geliştirmek için ilgili süreçleri devreye aldık.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Sigma Elektrik Pazarlama ve Satış Direktörü Hakan Tan ile Sigma’nın Bugünü ve Geleceğini konuştuk.
Sigma Elektrik’teki yeni yapılanmadaki pozisyonunuzdan ve kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Haziran ayında Sigma Elektrik ailesine katıldım. CMO (Chief Marketing Officer) ve CSO (Chief Sales Officer) olarak görev yapmaktayım. Diğer bir deyişle Pazarlama ve Satış Direktörlüğü görevlerini üstlenmekteyim.
Sigma Elektrik pazarlama ve satış yönetimleri gelişen ve küreselleşen ticari koşullara göre tekrar yapılandırılmaktadır. Bu yapılandırma çerçevesinde Sigma Elekrik CMO & CSO bölümleri Pazarlama, Satış, Proje Satış, Satış Destek, CRM, B2B, Medya ve Marka Yönetimi, Kurumsal İletişim Yönetimlerinden oluşmaktadır.
Sektöre 2000 yılında katıldım. Sektördeki çeşitli firmalarda Satış Yönetimi, Proje Yönetimi, Doğrudan Pazarlama, Retail (Perakende Yönetimi), Pazarlama Yönetimi, Marka Yönetimi, Fiyat yönetimi, Stok Yönetimi, B2B ve CRM Yönetimi, Halkla İlişkiler, Kurumsal İletişim ve Reklam Yönetimi, Ürün Yönetimi, Projelendirme ve Yönetişim konularında orta ve üst düzey yönetici olarak görev yaptım.
İstanbul Üniversite’sinde yüksek lisansımı tamamladıktan sonra halen İstanbul Aydın Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olarak öğretim hayatıma da devam etmekteyim. Pazarlama İletişimi, Sosyal Medya ve İtibar Yönetimi ile ilgili çeşitli kitap ve dergilerde de akademik makalelerim bulunmaktadır.
Önümüzdeki dönem için projeleriniz nelerdir? 2018 yılında hangi konulara öncelik vermeyi düşünüyorsunuz?
Öncelikle görev yaptığım Sigma Elektrik’ten de bahsetmek isterim. Sigma Elektrik faaliyetlerine 1993 yılında otomatik sigorta üretimi ile başlamış olup, her geçen gün geliştirdiği yeni projeler ile Türk ekonomisine ve çalışanına yatırım yapmaya devam etmektedir. Sadece üretim bantlarımızda 120 çalışanımız en yüksek kalitede ürünü üretmek için görev yapmaktadır.
Sigma Elektrik ürün porföyünde Alçak Gerilim Devre Kesicileri, Otomatik Sigortalar, Alçak Gerilim Akım Transformatörleri, Alçak Gerilim Kontaktörleri başta olmak üzere çeşitli AG Koruma ve Ölçü cihazlarının üretim süreçlerini modern üretim teknolojilerini kullanarak yapmaktadır.
Hakan TAN_1-1 (Large)Sigma Elektrik’in tüm iş süreçleri ISO 9000 Kalite Yönetim sistemi güvencesi altında gerçekleştirilmektedir. Sigma Elektrik Türkiye’nin yedi bölgesinde bayileri ile konut, otomasyon, pano, makine ve dağıtım şirketlerine hizmet vermektedir.
Bunlara ilaveten Sigma Elektrik Dış Ticaret departmanı da Avrupa, Amerika, Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarını 55 ülkeye ihracat yaparak Türk Ekonomisi’ne döviz de kazandırmaktadır. Özellikle dünyanın beşinci büyük ekonomisi olan İngiltere’ye ürünlerimizin ihraç edildiğini öğrendiğimde ne kadar doğru bir firmayla çalıştığımı da anlamış oldum.
Günümüz bilgi, enformasyon ve iletişim çağı olarak adlandırılmaktadır. Bundan dolayı kısa zaman içerisinde bayilerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla CRM ve B2B yönetimlerini aktif hale getirmeyi planlamaktayız.
Böylelikle gerek bayilerimizde gerekse de sektör ile hem yüz yüze hem de dijital olarak kesintisiz, etkin, katılımcı, paylaşımlı ve etkileşimli bir iletişim yönetimine de sahip olacağız.
 Türkiye Elektromekanik sektörünün önde gelen firmalarından Sigma Elektrik toplam kalite odaklı yönetim anlayışı ile kısa-orta ve uzun vadeli hedefleri doğrultusunda 5 yıl içinde Elektrik sektöründe Ülkemizin lider markalarından birisi olmayı hedeflemektedir.
sigma elektrik (4)Pazarlama, Satış, Proje Satış ve Kurumsal İletişim bölümlerine yeni çalışma arkadaşlarımız katıldı. Bölümlerimiz Sigma Elektrik’in cirosuna ve marka bilinirliğine bağlı olarak büyümeye devam edecektir.
Gerçekleştirdiğimiz yeni yapılanma döneminin ilk meyvelerini hızlı almaya başladık ki bu süreçte Haziran – Temmuz 2017 döneminde ciromuzu %35 arttırdık. Zamanla bölge temsilciliklerimizin bölge müdürlükleri olarak gelişmesi ve genişlemesini planlamaktayız.
2017 yılının ikinci dönemi için büyüme hedefimizi %50 olarak, 2018 yılı büyüme hedefimizi ise %100 olarak öngörmekteyiz. Hem ürün gamımıza hem de tüm Türkiye genelinde bayi ağımızı geliştirmek için ilgili süreçleri de devreye aldık.
Ayrıca Sigma Elektrik markamızın bilinirliğini arttırabilmek için çeşitli dergi ve medya organlarıyla da Sosyal Medya Yönetimi, Dijital, Kurumsal İletişim ve Reklam faaliyetlerini de başlatmış bulunmaktayız.
Bütün bu süreçlerde ekibimizle birlikte Sigma’nın zengin ürün çeşitliliğiyle sektörde, mevcut konumumuzu güçlendirerek sektörün sevilen ve lider markası olmasını hedefliyoruz.
sigma elektrik (2)Sektörde iyi bir pazarlama ve satış stratejisi için marka kavramına nasıl bakıyorsunuz?
Yazar ve akademisyenlere göre marka kavramı; markanın ürün ve hizmetlerinin fonksiyonları ile markanın çağrışımlarından oluştuğunu açıklamaktadır. Hatta bazı araştırmalara göre ürün ve hizmetlerin fonksiyonu bu ilişkinin %40 ‘ı çağrışımlar ise %60 olduğu iddia edilmektedir.
Kanaatimce bir markanın sunduğu ürün ve hizmetlerinin gerek bayilerinde gerekse de kullanıcılarında doğrulanması gerekir. Diğer bir deyişle tutarlı olması gerekmektedir. Dolayısıyla iyi bir marka yönetimi için markanın ürün ve hizmetlerinde müşteri memnuniyeti, performans, kalite, verimlilik gibi işlevlerin de önemli olduğunu düşünmekteyim.
Rekabetçi olabilmemiz için Tabii ki markanın bilinirliği için de çeşitli bütünleşik pazarlama iletişimi faaliyetlerinin de yürütülmesi gerekmektedir.
sigma elektrik (7)Son olarak eklemek istedikleriniz varsa onları bizimle paylaşabilir misiniz?
Sigma Elektrik yerli üretimi ile hem Türkiye’ye hem de dünya pazarlarına hizmet vermektedir.
Bayi ağımızın, ticari faaliyetlerimizin, marka bilinirliğimizin daha da artmasıyla ve ürün gamımızın gelişmesi ve genişlemesiyle Sigma Elektrik hem Türkiye’de hem de dünya pazarlarında daha güçlü bir yapıda olması için faaliyetlerine devam etmektedir.
Derginizde Sigma Elektrik’e ve şahsıma yer verdiğiniz için teşekkür ederim.
Electricity Turkey dergisi olarak Sn. Hakan Tan’ a vermiş olduğu bu söyleşi için bizler de ayrıca teşekkür ederiz.

Ürün ve Hizmet Kalitemizle, Müşteri Memnuniyeti Önceliğimizdir

$
0
0

“İhtiyaçları önceden tespit ederek, üretim ve pazarlamamızı her daim beklentiler yönünde geliştirdik. Bu yönde ürün yelpazemizi genişleterek müşteri memnuniyetini sürekli yükseltmeyi ilke edindik.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Çetinkaya Pano İhracat Müdür Cemil Nalbant ile sektörü ve Çetinkaya Pano ürünleri ve yurtdışı pazarlarda yaşanan gelişmeleri konuştuk.

  • Kısaca kendinizden ve Çetinkaya Panodaki görevinizden bahseder misiniz?

1976 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünü bitirerek; iş hayatına aktif olarak dahil oldum. 15 yıla yaklaşan süre ile Çetinkaya Pano ailesinde bulunmaktayım. Çetinkaya Pano firmasında; İhracat Müdürü sıfatıyla görev alırken; ekibimle birlikte, dünya pazarında, markamızın değerini, kalitemizi ve hizmetimizi en üst düzeyde tutarak arttırmayı hedeflemekteyiz.

  • ÇETİNKAYA PANO ülkemizde kendi alanında sektörün önemli ve öncü firmalarındandır. Çetinkaya markasının sektöre kazanımları nelerdir?

Kapılarımızı 1979 yılında açtık. Elektrik sektöründeki faaliyetlerimizde ilk günden itibaren büyümeyi ve gelişimi hedefledik. Bu amaçla yurt içi ve yurt dışı pazarlar için birçok prestijli ürünü başarıyla ürettik. Üretimini yaptığımız; plastik pano, metal pano, polyester pano, buat kutusu, aydınlatma armatürü, yeraltı buat ve rögar kapakları, sigorta kutuları ve regülatör ürünlerinde daima kaliteye ve güvenliğe önem verdik. Dünyadaki trendleri ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve Ar-Ge yatırımlarını artırarak sektörün ilerlemesine katkıda bulunduk. İhtiyaçları önceden tespit ederek, üretim ve pazarlamamızı her daim beklentiler yönünde geliştirdik. Bu yönde ürün yelpazemizi genişleterek müşteri memnuniyetini sürekli yükseltmeyi ilke edindik. İkinci kuşağın yönetimimize katılmasıyla birlikte, üst düzey motivasyonun yanı sıra hızlı ve doğru karar alabilme kabiliyetimiz ile sürdürülebilir büyümeyi yakaladık. 2015 yılında yapımı tamamlanan modern tesisimize taşınarak faaliyetlerimizi hızlandırdık. Kuruluşumuzdan bu yana faaliyet gösterdiğimiz her alanda öne çıkarak, Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri arasına girmeyi başardık. Çetinkaya Pano olarak kendi üretimimiz olan panoların yanı sıra dünya çapında ün kazanmış GEWISS ve LEGRAND firmalarının Türkiye bayiliğini gerçekleştirmekteyiz

  • Sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren Çetinkaya Pano`nun vizyonu açısından, önümüzdeki dönemde sürdürülebilir ihracat politikası için neleri belirlediniz?

Dünyadaki hızlı ekonomik ve teknolojik gelişmeler; firmaları giderek artan bir rekabet ortamına sokmaktadır. Bu yarışta başarılı olma, Pazar ve müşteri odaklı olmakla sağlanabilir. Müşteri istek ve ihtiyaçlarının en iyi şekilde tatmin edilmesi büyük önem kazanmıştır. Müşteriler, çok daha bilinçli, genişleyen pazarda çok geniş bir ürün yelpazesinde seçimini kalitesinden emin olduğu ürünlerde, karar kılmaktadırlar. İhracat ekibi olarak, müşterilerimizle olan bağımızı sıkı tutarak, ürün ve hizmet kalitesi ilkelerine sadık kalarak, müşteri memnuniyetini hedeflemekteyiz.

  • AB pazarı için ne düşünüyorsunuz?

Çetinkaya markası; AB ülkelerinde Pazar payını her geçen gün arttırmayı hedeflemektedir. Pazar büyüklüğünü göz önünde tutarak; 28 ülkeyi içeren bu birliğin her pazarında direk ve indirek olarak ürünlerimiz bulunmakta ve Pazarda beğenilen ve talep edilen bir noktaya ulaşmış bulunmaktayız.

Her yıl; bütçemizi de göz önünde tutarak hedeflediğimiz veya varolduğumuz pazarlarda, bayii destekli veya bireysel olarak birçok fuara katılım gerçekleştirmekteyiz. Fuara katılmanın önemini ve avantajlarını bilerek, o süreçte imkânlarımızı en iyi şekilde kullanmayı planlamaktayız. Özellikle, Dubai Middle East Electricity , Frankfurt Light&Building, Hannover Messe gibi uluslararası fuarlar da ; ürünlerimizin yeniliklerini ve avantajlarını ; değerli tüketicilere ,en iyi şekilde lansmanını gerçekleştiriyoruz .

  • Bu yılın verileri, geçen yılın aynı dönemine göre olumlu mu, olumsuz mu? Bu verilerden hareketle 2018 öngörülerinizi paylaşır mısınız?

2017 yılının sonuna yaklaşırken; Çetinkaya Pano; hem iç piyasa; hem de dış piyasada, hedeflediği rakamlara ulaştığını söyleyebiliriz. Sorumlusu olduğum İhracat bölümü satışlarında; 2016 yılına kıyasla, yaklaşık %25 büyümeyi gerçekleştirdiğimizi belirtmek isterim. Her geçen gün, firmamız olarak ürün çeşitliliğimizi zenginleştirerek, ulaşabileceğimiz müşteri sayısını çoğaltıp; bunun yanı sıra insan yatırımı ile de bu gelişmeye paralel, firma yapısını büyütmeyi gerçekleştirmekteyiz. Çetinkaya Pano; 300 değerli çalışanı ve 40.000m2 kapalı üretim kapasitesi ile; yurt içinde 81 vilayette; yurtdışında 55 farklı ülkede, değerli müşterilerine hizmet etmeye kendini adamıştır. CP İhracat Bölümü olarak; 2018 hedeflerimizde, var olduğumuz pazarlarda ,markamızın değerini arttırmak , ve hedeflediğimiz yeni pazarlar olan Uzak Doğu ve Amerika Kıtalarında yeni ticaretler oluşturmaktır .Hedeflenen bölgelerin ,demografik ve tüketim ihtiyaçlarına uygun olan ürünlerimizi , uygun fiyat ve hızlı servis, makul kalite birleşenleri ile piyasada var olabileceğimizi öngörmekteyiz

Güç ve Termal Yönetim Çözümlerinde Delta ile TD Elektronik İşbirliği Yaptı

$
0
0

Delta Artık Türkiye’de TD Elektronik A.Ş. ile daha güçlü;

“TD Elektronik A.Ş., tedarikçisi olduğu iş ortaklarına yeni ürünler için pazar stratejileri oluşturma safhasından, talep oluşturmaya, lokal dağıtım kanalları önerilerinden, finansal risk hesaplarına kadar iş ortaklığının getirdiği birçok hizmeti profesyonel olarak sağlamakta. Bu dinamik yapı Delta Elektronik ruhuna benzer bir yapı teşkil etmesi nedeni ile Delta’nın Türkiye birliktelik tercihi TD Elektronik’ten yana olmuştur.” Şeklinde açıklamalarda TD Elektronik Ürün Yöneticisi Murat ARIKPINAR ile bu birlikteliği konuştuk.

 

Delta Markasından Bahsetmek gerekirse neler söylemek istersiniz?

Delta Elektronik Genel Merkezi Tayvan olup güvenilir ürünleri ile dikkatleri üzerine çeken Delta tüm dünyada aranan güç kaynağı çözüm noktası haline gelmiştir.

DeltaPSU (Power Supply Unit) – (Güç Kaynağı ünitesi),

Delta, güç ve termal yönetim çözümlerinde küresel bir liderdir. “Daha iyi bir yarın için yenilikçi, temiz ve enerji açısından verimli çözümler geliştirme” misyonu, küresel iklim değişikliği gibi kilit çevre konularına odaklanıyor. Delta’nın enerji elektroniği ve otomasyon alanındaki temel yeterlilikleri ile enerji tasarrufu sağlayan bir çözüm tedarikçisi olarak, Güç Elektroniği, Otomasyon ve Altyapı kategorileri bulunmaktadır.

Delta, %90’dan fazla verimlilikle SMPS güç kaynakları, % 98’e kadar telekom güç kaynakları ve % 98.8’e kadar verimlilik sağlayan PV dönüştürücüleri de dahil olmak üzere endüstrideki en verimli güç kaynakları ürünlerini sunmaktadır. Aynı zamanda %96’dan fazla verimlilik ile 80 Plus Titanium sertifikalı dünyanın ilk sunucu güç kaynağını geliştirmiştir. Yıllık satış gelirlerinin % 6-7’sini Ar-Ge’ye düzenli olarak yatırmaktadır. Firmanın, Tayvan, Çin, Avrupa, Hindistan, Japonya, Singapur, Tayland, ABD’de ve Dünya’nın farklı noktalarında Ar-Ge yatırımları vardır.

Delta’nın, yenilikçi, tasarım ve kurumsal sosyal sorumluluk alanlarında uluslararası ödülleri bulunmaktadır. Delta prestijli Dow Jones Sürdürülebilirlik Dünyası Endeksinde (DJSI World) 2011’den bu yana her yıl başarıyla seçilmektedir. 2016’da, Global yatırımcıların takibindeki; Gelişmekte olan piyasalar endeksine (DJSI Emerging Markets Index) 4 yıllığına dâhil edilmiştir. Delta, İklim Değişikliği Liderlik Düzeyinde CDP (eski adıyla İklim Bilgilendirme Projesi) çalışmaları ile göz doldurmuştur.

Delta, 1971’den beri yıllık ortalama % 31.0 büyümeye ulaşarak güçlü ve istikrarlı bir mali performans sunmaya devam etmektedir. 2016’daki Delta’nın konsolide edilmiş dünya çapındaki satış geliri 7.782 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.

 

Delta Türkiye iş birliği için neden TD Elektroniği tercih etti?

TD Elektronik, LED Bazlı Aydınlatma Sistemleri komponentlerinin dağıtımını yapmak üzere İtalyan firması Tecnika Due Srl firması ile ortak olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kısa süre içerisinde Aydınlatma alanında yeni teknolojileri Türkiye’ye getirerek pazar lideri ve öncü firma olma niteliğini kazanmıştır.

TD Elektronik, bugün itibari ile ürün gamını LED Aydınlatma, Kablosuz İletişim Sistemleri, PCB Tasarım ve Tedarik, Güç kaynağı tedarik ve dağıtım alanında lider firma özelliğini koruyarak 2010 yılından itibaren %100 Türk sermayeli olarak hizmet vermektedir.

2012 yılında, artan LED bazlı aydınlatma ihtiyaçlarındaki ara mamul çözümlerini daha hızlı, güvenilir ve kaliteli bir şekilde sunmak adına TD Aydınlatma Çözümleri- TLS Teknoloji Sistemleri firmasını kurmuştur. Kendi bünyesindeki Ar-Ge ve tasarım mühendisleri ile elektronik kart tasarlayan, son sistem laboratuvar ekipmanı ile elektronik, ısıl ve fotometrik testleri de kendi bünyesinde yapmaktadır. Otomatik dizgi hatları ile el değmeden reel değer ile saatte 180.000 Komponent kapasitesi ile dizgi üretimini, tamamen ESD koruması yapılmış alanda sürdürerek hızlı ve kaliteli çözümü müşterilerine sunmaktadır.

TD Elektronik A.Ş., tedarikçisi olduğu iş ortaklarına yeni ürünler için pazar stratejileri oluşturma safhasından, talep oluşturmaya, lokal dağıtım kanalları önerilerinden, finansal risk hesaplarına kadar iş ortaklığının getirdiği birçok hizmeti profesyonel olarak sağlar.

Talep oluşturma konusunda öncü firma olan TD Elektronik A.Ş.’nin satış kadrosundaki mühendisleri, müşterileri ile birlikte Ar-Ge ve Ür-Ge safhalarında iş ortakları ile beraber çalışıp teknolojik alandaki bilgi ve becerilerini müşterilerinin başarısı için kullanmaktadır. İş ortaklarımızın başarısını kendi başarısı olarak özümseyen TD Elektronik, alanında lider, kaliteli ve yenilikçi ürünleri bünyesine katarak gelişen global pazarda hizmetlerine devam etmektedir.

Bu, dinamik yapı Delta Elektronik ruhuna benzer bir yapı teşkil etmesi nedeni ile Delta’nın Türkiye birliktelik tercihi TD Elektronik’ten yana olmuştur. Bu birlikteliğe güç ve enerji katması için TD Elektronik yapılanmasına güç katmış ve ilgili alan için yeni istihdamlar ve yatırımlar yürütmektedir.

Dell ile başlayan ve uzun yıllar farklı markalara güç kaynağı üreten DeltaPSU kendi markası ile ne zaman satışa çıkmıştır?

2008 yılında Delta, müşterilerine Delta’nın çözüm sunduğu büyük marka değerleri olan çözüm ortaklarının talep ettiği dünyaca ünlü teknoloji ve kaliteyi, kendi markası ile standart güç kaynağı ünitelerini (PSU) satışına başladı. Delta, CliQ DIN Raylı Güç Kaynağı ve PMC Panel Montajlı Güç Kaynağı serisinin popülaritesinin hızla artması nedeniyle, çok çeşitli talep uygulamaları için daha fazla standart güç kaynağı çözümleri sunmaktadır.

Üreticiler neden DeltaPSU tercih etmekteler?

CliQ ve CliQ II DIN Rail Güç Kaynağı serisi, Power Boost gibi mükemmel ürün özellikleri ile sert ve zor endüstriyel ortamlarına dayanması için yapılmış son teknoloji tasarımlardır. Sağlam metal ve plastik kasa modelleri IEC 60068-2 standardına göre darbe ve titreşime testlerini sorunsuz geçmiş ve sertifikalını almıştır. Diğer bir DIN raya montaj serisi, ev otomasyonu ve Yiyecek İçecek endüstrilerinde yaygın olarak benimsenen kompakt dolaplarda kullanılmak üzere tasarlanmış olan Chrome DIN Raylı Güç Kaynağı serisidir. Chrome serisi, büyük uluslararası güvenlik standartlarına ile Bilgi Teknolojisi Ekipmanı (ITE) ve Endüstriyel Kontrol Ekipmanları (ICE) ile birlikte sertifikalandırılmıştır.

Delta’nın pano tipine montaj güç kaynağı birimleri, 15W’dan 600W’a kadar değişen çıkış gücü ile piyasada en çok kullanılan nominal çıkış voltajlarını sunan PM serisi ürünlerinden oluşur. Tek fazlı güç kaynağı üniteleri, modellere bağlı olarak -20 ° C ila + 70 ° C arasında geniş çalışma sıcaklığı aralığına sahiptir. Ürünler farklı konnektör seçenekleri (Terminal Bloğu, Ön Yüz ve Kablo geçmeli) ile birlikte gelir ve diğer tüm Delta güç kaynağı üniteleri gibi duyarlı çevre dostu RoHS Yönergesi 2011/65 / AB’ye tamamen uygundur.

Delta standart PSU’nun en yeni serisi PJ Açık kasa Güç Kaynağı serisidir. En yaygın olarak kullanılan çıkış voltajları ve güç oranlarını 15W’dan – 150W’a kadar çıkmaktadır. Düşük giriş akım özelliği. PCBA’lara da toz ve kimyasal kirleticilere karşı koruma sağlamak için konformal kaplama uygulanır. Üretimde Komponet pazarında kendini ispatlamış tanınmış Japonya üretimi konektörleri ve kapasitörler kullanılmaktadır. Farklı kurulum tercihleri ​​için metal şasi ve kasa kapağı seçenekleri mevcuttur.

DeltaPSU (PowerSupplyUnit) ürünleri hangi sektörlerde kullanılmaktadır?

1971’den günümüzü tüm sektörler için üretim yapan Delta PSU’nun ilk adımda Türkiye de başlıca; Petrol ve Yan sanayi makine teçhizat üreticileri, Rafineri – benzin istasyonları, Fabrika otomasyon – kontrol sistemleri, Tersane, Gemi, Yatçılık, liman sahası, Akıllı bina çözümleri, Kapı geçiş kontrol, otomatik kapılar, hazır gıda makinaları, Farklı sektörlere yönelik makinalar, Hastane ve medikal makine teçhizat üretim yapan firmalar, Rüzgâr enerjisi ve Güneş enerjisi kontrol sistemleri, Ev otomasyon sistemleri

Türkiye’deki makine imalatçıları için müthiş bir fırsat olarak görülmelidir. Dünya markalarına enerji besleme çözümleri sunan DeltaPSU TD aracılığı ile artık Türkiye ki üreticilerinde hizmet vermektedir.

Farklılık oluşturacak sektörler nelerdir?

Yerli imalat makine sektöründe güvenilirlik artırmak ve iyi bir çözüm ortağı olmak için iş birliktelikleri geliştirilecektir.

Gemi sanayii için uluslararası kabul görmüş denizcilik sertifikaların başında gelen Alman Loyd sertifikalına (DNVGL) sahip ürünler bulunmaktadır.

Medikal sektöre yönelik ürünleriniz var mı?

Delta Medical Power Solutions, sağlık ve tıbbi uygulamalar için yüksek kaliteli ve güvenilir güç kaynakları sunma misyonunun bir parçası olarak bu uygulamalar için yeni tip AC adaptör ve açık kasa modelleri sunmaktadır.

Güçleri 40W ila 400W arasında değişen bu tasarımlar, IEC60950-1 ITE standartlarına ve IEC60601-1 3. baskı tıbbi standartlara (risk yönetimi raporu ile birlikte) sertifikalıdır ve mükemmellik sağlamak için uluslararası kabul görmüş kalite yönetim sistemi ISO 13485 sertifikalı tesiste üretilmektedir.  Buna ek olarak ürünler, Energy Star V seviyesi gereksinimini karşılar ve akımı 0.1 mA’dan daha az toprak kaçağı çeker.

Delta’nın titiz DFX (Design For Excellence) sürecini gerçekleştirmek için geliştirilen ve üretilen bu tasarımlar, tıbbi ve sağlık ürünlerinizin talep ettiği sağlamlık, kalite ve performansı sağlayacaktır.

Delta elektronik medikal sektörle alakalı birçok güç kaynağı üretiyor.

Piyasanın bu konuda kendini geliştirmesi ve iyileştirmesi lazım, medikal power suplyle neler elde ediliyor bunlar iyi öğrenilmeli. Öncelikle giriş şebekelerinde varsa problemleri düzeltiyor. Cihaza yansıtılması gereken pik’ler varsa onlar yansıtılmıyor. Gerekli harmonikler ve power faktörler düzeltilerek cihaza veriliyor.  Böyle olunca şebekeye ve diğer cihazlara hiçbir şekilde zarar verilmemiş oluyor.

Şehir ve bölge hastaneleri özel hastaneler işte bu noktada sektör olarak bizler hastanelerin ne kadar yanındayız. Sadece parasal çıkar fırsatı olarak mı düşünüyoruz yoksa sağlık sektörünün yanında yer alarak elektrik alt yapısını medikale uygun bir şekilde hizmet verebiliyor muyuz?

Hastaneler inşa ediliyor bunları teslim alan kontrolör teslimat alırken şebekeden gelen elektriğin ne kadar temiz olduğuna ne kadar dikkat ediyor. Bina içerisindeki laboratuvar ortamındaki harmonik değerlerini ne kadar test ediyor. Tüm elektronik ürünlerin harmonik ve power faktörlerin ne kadar stabilize ve literatür değerlerinin ne kadar kabul edilebilir standartlarda olduklarına ne kadar bakabiliyor. Bizim bunlara dikkat ediyor ve bunları tartışıyor olmamız gerekirken gördüğümüz birçok kontrolörün yaptığı gibi aydınlatma bitti mi, pano geldi mi, cihazı devreye aldınız mı gibi şekilci olunmamalıdır.

Ülkemizde sağlık alanında büyük çaplı yatırımlar var. Bakıldığında hastanelerde birçok elektronik ekipman var hepsi de ithal çok hassas cihazlar en ufak bir voltaj dalgalanmasından etkileniyorlar. Alınan elektronik cihazların yanına bir tane de kesici güç kaynağı kullanılıyor. Kesintisiz güç kaynaklarının dönüştürücüleri, değişken hız kontrol sürücülerine benzer şekildedir ve bu yüzden benzer şekilde harmonik üretirler. Bu harmonikler AC hattına bağlı diğer cihazların düzgün çalışmasını engelleyebilir, iletişim ve donanım hasarlarına sebep olabilirler.

Örnek vermek gerekirse herhangi bir hastaneye gittiniz kan değerlerinize baktılar aynı gün 3 farklı hastaneye daha gidin aynı tahlilleri verin sonuçlar bir birinden farklı çıkıyor. İşte burada cihaz kalibrasyonun önemi ön plana çıkıyor. Kalibrasyonun düzgünlüğü çok önemli, kalibrasyonları düzgün olsa bu sefer uygun olmayan elektrik altyapılarından kaynaklı doğru ölçümleme yapılamıyor. Bu benim şahsi değerlendirmelerim bunları böyle bırakmamak ve ezbere hareket etmemek gerekiyor. Bunlarla ilgili üniversitelerin bu çalışmalarda yer alarak ortaklaşa bir karar alıp bağımsız denetleme kurumlarıyla birlikte hastane laboratuvarlarını kontrol etmeliler. Laboratuvarlarda her cihazın kalibrasyonu var. Var da bu cihazlar kalibre edilirken yerinden sökülüp üretici firmaya gönderilerek mi yoksa kullanım yerinde mi kalibre ediliyor. İşte biz bunlara dikkat çekmek istiyoruz.  Bunları söylerken hastaneleri, yöneticileri doktorları ve laboratuvar görevlilerini kısaca hiç kimseyi töhmet altında bırakmak için söylemiyorum. Bunları daha iyi yapabilmek için neler yapabilirizi ortaya atmak istiyoruz.

Türkiye’de de güç kaynağı alanında yerli üreticiler var. Ancak bu cihazları tercih eden ve kullananlara ziyarete gittiğimde Power Supply (PSU)’de medikal sertifikalı ürün kullanıyor musunuz diye sorduğumuzda öyle bir şey var mı diye bize soruyorlar.

Delta PSU ile iş birliğiniz ne zaman başladı?

1 Ocak 2018 tarih itibariyle Delta Endüstriyel Güç Kaynaklarının (IPS) Türkiye’de ki satış ve dağıtımı TD Elektronik A.Ş. tarafından yapılmaktadır. TD Elektronik Teknik bilgi, hız ve servis ile Türkiye pazarında Delta’ya güç katmış olacaktır.

TD elektronik ile Delta sadece güç kaynağı tarafında birliktelik yaptı. Yurtiçi yapılanmasında hassas olmak istiyoruz. Bizden önce Türkiye’de cihazların pazarlama ayağı satış kaygısından kaynaklı ucuz ve ekonomik ürünler ön plana çıkarılmış. TD Elektronik ve Delta işbirliğiyle biz kullanım yeri ve amacına göre ürün teklif etmekteyiz. Tüketicinin ürünle ilgili iyi bilgilendirilmesi gerekiyor bilgi ve fikir sahibi olması gerekmektedir.

Evet bir bayi kanalımız olacak ancak son kullanıcıya ve üreticilere de satacağız. Burada bayi kanalından istediklerimiz, onların da sahada eğitimli ve donanımlı olmalarını kullanıcılara ürünle ilgili doğru bilgi vermelerini. Stoktaki ürünleri satmaktan ziyade ihtiyaç olanları önermelerini istiyoruz.

JENERATÖR ALIRKEN BAKIM SÖZLEŞMESİ YAPMAYI UNUTMAYIN

$
0
0

Periyodik bakımı yapılmayan jeneratör çözüm değil sorun kaynağı olur

Sıcak havaların kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı bu günlerde yüksek oranda soğutucu ve klima kullanımı zaman zaman elektrik kesintilerine yol açıyor. Kesintisiz enerjinin garantisi olan jeneratörler aşırı yüklenme sonucu yaşanan elektrik kesintilerinde can simidi görevi görüyor. Ancak yedek enerji kaynağı olarak alınıp bir köşede unutulan ve bakımı düzenli yapılmayan jeneratörler ihtiyaç anında çalışmama riski taşıyor. Teksan Jeneratör Satış Sonrası Hizmetlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ata Erduran, kesintisiz elektrik için jeneratörlerin periyodik bakımının mutlaka yaptırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Yaşadığımız dijital çağda hayatın normal akışında ilerleyebilmesi için elektrik kesintilerine yer yok. Ancak aşırı yüklenme, arıza ve bakım gibi sebeplerle zaman zaman elektrik kesintileri ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu kesintilerden olumsuz etkilenmemenin yolu ise jeneratör kullanmak. İhtiyaç duyulan anlarda jeneratörlerin sorunsuz bir şekilde devreye girmesi için ise periyodik bakım yaptırmak şart.

Düzenli bakımı yapılan jeneratörlerin hızlıca devreye girerek elektrik kesintilerinden olumsuz etkilenmeyi önlediğini belirten Teksan Jeneratör Satış Sonrası Hizmetlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ata Erduran şunları söyledi: “Konutların yanı sıra hastane gibi hayati öneme sahip yerlere, sanayi ve ulaşım gibi kritik sektörlere kesintisiz enerji sağlayan jeneratörler elektrik kesintilerinde devreye girerek büyük avantajlar sağlıyor. Her gün kullanılmadığı için bakımı ihmal edilen jeneratörler ihtiyaç anında sorun çıkarabiliyor. Oysa periyodik bakımı yapılan jeneratörler istenildiği anda hızlıca devreye girerek kesintilerden olumsuz etkilenmeyi engelliyor. Jeneratör satın alırken güvenilir ve satış sonrası hizmetlerde de kendini ispatlamış bir marka seçmek gerekiyor. Ucuz diye tercih edilen  ve işinin ehli olmayan markaların jeneratörlerinde yaşanan sorunlar satış sonrası hizmetlerle ilgili muhatap bulunmadığı için çözülemiyor.”

Jeneratörlerin periyodik bakımlarının mutlaka uzman ekiplerce yapılması gerektiğini belirten Elif Ata Erduran; “Türkiye’nin yanı sıra ürünlerimizi 128 ülkeye ihraç ediyor ve yurtdışındaki müşterilerimize de satış sonrası hizmet veriyoruz. Deneyimli ekibimizle yılda 50 bine yakın noktaya servis veriyoruz. Bugüne kadar müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler gösteriyor ki jeneratörlerde en sık karşılaşılan arızalar bakımların düzenli olarak yapılmamasından kaynaklanıyor. Teksan Jeneratör olarak, ürünlerimizin bakım ve kontrollerini gerçekleştirmek üzere alanında uzman güçlü bir teknik ekibe sahibiz. Jeneratör bakımının mutlaka profesyoneller tarafından yapılması gerekiyor. Ürünlerimizi sadece bu konuda eğitim almış ve tecrübeli kişilere emanet edebileceğimizi unutmamalıyız. Servis hizmetimizin yanı sıra çağrı merkezimizle 7/24 müşterilerimizin sorunları ile ilgileniyoruz. Bölge Müdürlüklerimiz, bayilerimiz ve müşterilerimize yönelik  eğitimler de düzenliyoruz” dedi.

Her fırsatta periyodik bakımın öneminin altını çizdiklerini söyleyen Elif Ata Erduran; “Periyodik bakımın önemine dikkat çekmek için ‘Çak bir 5’lik’ sloganıyla başlattığımız hizmet kapsamında sektördeki garanti süresini 5 yıla yükselttik. Yeni jeneratör alımlarında 5 yıllık bakım sözleşmesi imzalayan müşterilerimize 2 yıl yerine 5 yıl garanti veriyoruz. Ayrıca  bu uygulamadan yılsonuna kadar yararlanan herkese jeneratör çalışma ve performans verilerini anlık olarak takip etme olanağı sağlayan Uzaktan İzleme ve Kontrol Modülü ile Uzaktan İzleme Hizmetini de hediye ediyoruz” diyerek açıklamalarını bitirdi.

Elcab Kablo, G.Afrikadaki yatırımla Global bir oyuncu olmuştur

$
0
0

Türkiye’de Elcab Kablonun ürettiği silikon kablo, vida, conta, kablo gruplaması gibi ürünlerimizin tamamını G.Afrikada üretmeye başladık. İlerleyen süreçte bu yapı daha da büyüyecek, gelişecek ve Türkiye’deki firmamızın gücüne büyüklüğüne ulaşacaktır inşaallah. Şeklinde açıklamalarda bulunan Genel Müdür Sn Nejdet Tıskaoğlu’na G.Afrika’daki yeni yatırımla ilgili düşüncelerini sorduk.

Bize kısaca Elcab’ın ana ürün gruplarından bahsedebilir misiniz?

Beyaz eşya grubunda bulunan silikon kablo grupları ile fırın kapı contalarını yüksek kalite standartlarında üretiminlerini gerçekleştirmekteyiz. Bu iki ürün tipinin yanı sıra beyaz eşya sektörü için ürün gamımızda tamamlayıcı ürün olarak yer alması açısından fişli kablo üretimimiz de bulunmaktadır.

Ürünlerimiz Alman kalite belgesi olan VDE sertifikasına sahip olup söz konusu belgelendirme kuruluşunun belirlemiş olduğu kalite standartlarına göre üretim yapmaktayız. Kalite konusunda son derece iddialı olup ürünlerimizi özellikle Avrupa ve Güney Amerika kıtalarında bulunan ülkeler yoğunlukta olmak üzere dünyanın 43 ülkesine ihraç etmekteyiz.

Elcab Kablo’nun geçen yılki çalışmalarının bir değerlendirmesini yaparsanız neler söylersiniz. Neleri başardı, hedefleri neydi, bu hedefleri gerçekleştirebildi mi? Önümüzdeki süreçte hedefleri nelerdir?

Elcab Kablonun hedeflerine genel olarak baktığımızda hedeflerimizi tutturduğumuz bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Elcab Kablonun kültüründe her yıl %25 ile %30 arasında büyüme trendi vardır. Geçen yıl da bu büyüme trendini gerçekleştirdik. Yurtiçindeki pazar payımızı çok daha iyi noktalara taşıdık. Uluslararası markalarla, tedarikçi firma olarak ticari bağlarımızı daha da sağlamlaştırdık.

Elcab Kablonun felsefesinde; yaptığı işi iyi yapmak, kaliteli yapmak, zamanında vermek ve partneriyle uzun vadeli iş birlikleri oluşturmak şeklinde belirtebiliriz.

Halihazırda ürün grubunda uluslararası marka olmuş ülkemizin marka değeri firmalarla uzun yıllardır süren iş birlikteliklerimiz her geçen yıl daha da güçlenerek devam etmektedir. Önümüzdeki süreçte de yine ülkemizin ve sektörümüzün temsil kabiliyeti yüksek nitelikli firmalarıyla çalışmalarımızı sürdürerek, ürün tedarikinde güvenilir bir partner olarak pazar payımızı daha da artırmayı hedeflemekteyiz

2018 yılında %60 büyümeyle kapatacağımıza inanıyorum. Büyümedeki en büyük etken de tabiî ki de Güney Afrikadaki yatırımımız olacak. Dolayısıyla Güney Afrikadaki bu yatırım gerek büyümeye olsun gerekse marka değerimizin artmasına olsun firmamız için çok büyük bir kazanç sağlayacaktır. 2018 sonunda baktığımızda da bizim için düşündüğümüzden daha iyi bir yıl olduğunu, hedeflerimize ulaştığımızı, 2019 yılının daha da iyi olacağını konuşuyor olacağız.

 

Yurtdışı Yatırım çalışmalarınız konusunda ne tür girişimleriniz var?

Güney Afrika’da faaliyete geçen bir projemiz var. Uzun yıllar partnerlik yaptığımız bir müşterimizin Güney Afrika’da beyaz eşya üretimi için yatırım yapması bizim de bu ülkeye olan dikkatimizi çekti. Yaptığımız görüşmeler ve yaklaşık bir yıllık fizibilite çalışmaları sonucunda bu ülkeye Elcab kablo olarak bir fabrika kurmaya karar verdik.

 

Partnerimizle olan sağlam iş birlikteliğimizi Güney Afrika’da faaliyete geçen fabrikamızla fayda, payda noktasında global anlam kazandırarak yeni bir boyuta taşımış olduk.

 

Güney Afrika’daki bu yapılanmayla hedefleriniz neler?

Elcab Kablonun bu yatırımla Global bir oyuncu olduğunu söylebilirim. Buradaki fabrikamızı başlangıçta Küçük Elcab olarak adlandırabiliriz. Şöyle ki; Kendi alt yapımızdaki ekip ve ekipmanla üretime başladık. Yani Türkiye’de Elcab Kablonun ürettiği silikon kablo, vida, conta, kablo gruplaması gibi ürünlerimizin tamamını G.Afrikada üretmeye başladık. İlerleyen süreçte bu yapı daha da büyüyecek, gelişecek ve Türkiyedeki firmamızın gücüne büyüklüğüne ulaşacaktır inşaallah. Güney Afrikada işimizle ilgili iyi bir potansiyel var. Bu ekibin afrikada üç beş yıl içerisinde çok daha büyük işlere başarılara imza attığını duyacağınızı söyleyebilirim.

Güney Afrika’daki Fabrika Yatırımınız başlangıçta Müşteri ve Üretim süreci nasıl işleyecek?

Bu ülkedeki yatırımımızla ilk başta mevcut müşterimizin taleplerini ve isteklerini karşılamak üzerine planlama yaptık. Başlangıçta yeni bir pazar ve müşteri arayışı gibi bir telaşımızın oluşmaması bizi rahatlatmış durumda. Dolayısıyla ilk yıl partnerimizin taleplerini isteklerini üreterek daha sonraki süreçte orta ve uzun vadedeki planlarımızla yeni müşteriler ve yeni yeni pazarlara ve bölge ülkelerine ihracat  noktasını başlatacağız.

Yatırım kararı aldığınızda G.Afrikada nasıl karşılandınız?

Genel olarak şunu söyleyebilirim ki; ülkeye yeni bir yatırımcı gelmiş bunu kucaklayalım, kolaylıklar sunalım, her alanda yardımcı olalım gibi bir düşünceleri yok. En büyük avantajımız güçlü bir marka değeri olan global oyuncu konumundaki müşterimizle beraber aynı dönemde yatırımcı olarak ülkeye gelmemiz olmuştur. Bu birliktelikten dolayı Elcab’ın yatırımını pozitif olarak karşıladılar.

Herhangi bir makamdan herhangi bir teşvik aldınız mı diye soracak olursanız, sıfır teşvik yani hiçbir makamdan destek almadık. Tamamen öz sermayemizle burada yatırım yaptık. Düşünün bizim ülkemize bir yabancı, yatırımcı olarak gelse devlet erkânımızın ilgisi, vergi kolaylıkları, ucuz kredi v.b. bir çok kolaylıklar sunulur.  Ama maalesef yatırım yaparken G.Afrikada hiçbir teşvik ve kolaylıklarla karşılaşmadık.

Yetişmiş insan ve teknik personel zorluklarını nasıl aşmayı planlıyorsunuz?

İlk etapta kendi teknik personellerimizi getirdik. Her bölümün teknik ürün sorumlusu arkadaşımız dönem dönem buraya gelerek Güney Afrikalı arkadaşları eğitmekteler, ürün ve üretim süreçleri hakkında yeni bir teknik ekip oluşturmaktayız.

 

Elcab Kablonun ana işi kablo ancak bizim kablocu kimliğimiz kısmen daha farklı kablonun biraz daha dışında bir firmayız. Elcab’ın kablocu kimliğinin dışında emek yoğun gerektiren kablo gruplama enstruman kimliğimiz var. Kabloların gruplanması, profil çekilmesi, conti yapılması, bunların hepsi eleman ve emek yoğun olan işler. Dolayısıyla burada başlangıçta 50-60 kişilik bir personelle işlerimize başlamış bulunuyoruz. Bir senenin sonunda 100-150 ve önümüzdeki sene 250 gibi personel sayısına ulaşacağımızı öngörüyorum.

 

Global anlamda yatırımcı bir firma olarak Pazar ağınızı genişletmek adına buradaki yatırımınızı yeni alternatif pazarlar oluşturmak için bir yapılanmanız olacak mı?

Burada birinci önceliğimiz, global partnerimizi mağdur etmeden onların taleplerini en üst düzeyde üretim yaparak memnuniyet derecesiyle ihtiyaçlarını karşılamak olacaktır. Bu arada ülkedeki sistemi bölgeyi daha iyi anlama ve kavrama sürecimiz olacak.

Bu ülkede hiçbir şey üretilmiyor değil tabii ki üretiliyor ama çok az üretiliyor. Mesela kablolar üretiliyor ama silikon kablo üreten şirket yok Güney Afrika’da. Dolayısıyla bu silikon kablo ihtiyaçlarını Avrupa’dan alıyorlardı. Kısmen biz de Türkiye’den peyderpey gönderiyorduk ancak %15’lik bir vergi dilimi olduğu için çok rekabetçi olamıyorduk. Artık üretici kimliğimizle hem bu ülkede hem de bölgede elimiz güçlü olarak rekabet edebilir bir konumda olacağız.

Fabrika Yatırım Maliyetiniz ne kadar oldu?

Yaklaşık 1,5 milyon dolar civarında bir yatırım maliyetimiz oluştu. Bu yatırım sürecinde gerek ülkemiz gerekse G.Afrika kanadından her hangi bir yatırım teşviki ve yardımı söz konusu olmadı. Bunları biz kendi öz kaynaklarımızdan karşıladık. G.Afrika ülkeye girişte hammaddeye vergi uygulamazken bitmiş ürüne vergi uyguluyor. Gümrük Vergilerinden dolayı ülkemizden bu ülkeye yaşanan ihracat zorluklarını da bu yatırımlarımızla aşmış olacağız. Ülkemizden aynı zamanda buraya hammadde ihracatını da başlatmış olacağız.

Tesisler hakkında da bilgiler verebilir misiniz?

12 metre yüksekliğinde 5.000 metre karelik kapalı alana sahip olan güzel bir tesisimiz var. 500 metrekarelik bir alan ofis katlarına ait olup dışarıda da 2.500 metrekarelik bir alanımız daha var. Bu tesislerde daha önce de Kanada’lı global bir başka kablo firması varmış.Üretimi sonlandırıp Kanada’ya dönme kararı almışlar. Tesisler daha önceki kullanım amacından dolayı bizim kablo üretimi için çok isabetli oldu. Güzel bir tesisimiz, güzel bir park alanımız var. İnşallah açılışa dostlarımızı sizleri de bekleriz.

G.Afrika ile ilgili sizin vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Neden yurtdışına yatırma gidiyorsun diyorlar. Bu işin maddi kazanımları var ama bir de manevi kısmı var. Şunu söylemeliyim ki ben Türk insanının, dil,din, renk ayrımı yapmadan dürüst insanlar olduğumuzu, Türkiye’ye yakışır bir şekilde örnek temsil etmeyi düşünüyoruz. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki bize farklı bakılmasını, farklı demeyelim de doğru bakılmasını sağlamak benim de bir insani görevim. 

Bu bölgede gördüğüm, yatırımcıyı bekleyen 3 tane sıkıntı var. Birincisi güvenlik, ikincisi bürokrasi ve mevzuat, bir de tembellik var. Bankacılık sistemi konusunda herhangi bir sıkıntı sözkonusu değil ki zaten dünyadaki büyük bankalar burada faaliyetteler. Ulaşım ve nakliye konusunda da yine Durban’ın liman şehri olmasından dolayı çok şanslıyız diyebilirim.

 

Elcab Kablonun, G.Afrikaya yaptığı fabrika yatırımıyla ilgili dergimiz Electricity Turkey Dergisine vermiş olduğu röportaj için Firma Genel Müdürü Sn. Nejdet Tıskaoğlu’na teşekkür ederiz.

Demir Makine, Rakiplerimize Liderlik Yapmayı Sürdürüyor Olacağız

$
0
0

Demir Makine, Türkiye’nin trafo aksesuarı üreten ilk firması olarak yurtiçi ve yurtdışındaki trafo üreticilerine dünya standardında trafo aksesuarları üretmektedir. Güçlü makine parkımız ve üretim takip sistemimiz sayesinde müşterilerimize, rakiplerimize kıyasla çok hızlı teslimatlar sağlayabiliyoruz. Şeklinde açıklamalarda bulunan Demir Makine Genel Müdürü Sn. Yüksel Ünal ile firma ve çalışmaları hakkında görüşlerine yer verdik.

ET:Demir Makine olarak Türkiye’nin trafo aksesuarı üreten ilk firması sizsiniz. Sektörde ciddi bir deneyiminiz var. Demir Makine’nin geçmişinden kısaca bize bahseder misiniz?

Yüksel Ünal:Demir Makine 60’lı yıllarda daha çok beyaz eşya sektörü firmalarına parça üreten bir aile şirketi olarak iş hayatına başladı. 1975 yılında ise o zamanlar Kartal’da bulunan fabrikasına taşınarak üretimini tamamen trafo aksesuarlarına kaydırdı. 41 sene Kartal’daki fabrikasında sektörüne öncülük eden Demir Makine, 2015 yılı Aralık ayında ürün portföyünü de genişleterek şu an bulunmakta olduğu Dilovası İMES OSB’deki ileri teknoloji makinelerle donatılmış fabrikasına taşındı. Burada konusunda uzman 55 personelimiz ile Türkiye’nin trafo aksesuarı üreten ilk firması olarak yurtiçi ve yurtdışındaki trafo üreticilerine dünya standardında trafo aksesuarları üretmeye devam ediyoruz.

ET:Demir Makine’nin ürün portföyünde şu an hangi trafo aksesuarları bulunuyor?

Yüksel Ünal:40 yılı aşkın deneyimiyle bu alanda faaliyet gösteren diğer firmalara da liderlik eden Demir Makine güç, dağıtım ve lokomotif transformatörleri üreticileri için buşing, komütatör ve diğer tüm trafo aksesuarlarını kaliteden taviz vermeden üretmekte; onların kaliteli trafolar yapmalarına katkı sağlamaktadır.

Bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyacını karşılayacak genişlikteki Demir Makine ürün gamında, Alçak Gerilim, Yüksek Gerilim (12500Ampere kadar) ve BS serisi buşing takımları ile birliktebakır ve pirinç baralar ve bağlantı ekipmanları, müşteri taleplerine göre yeniden dizaynı yapılıp üretilen komütatörler, termometreler, dikey-yatay-boncuklu-manyetik yağ seviye göstergeleri, basınç emniyet valfleri, hava kurutucular, kelebek vanalar, yağ boşaltma tertibatları, metal kazan aksesuarları bulunmaktadır. Kısaca söylemek gerekirse bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyaçlarını A’dan Z’ye karşılayacak altyapıya ve ürün gamına sahibiz diyebilirim.

ET:Demir Makine’yi rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir?

Yüksel Ünal:Demir Makine’yi rakiplerinden ayıran belki de en önemli özellik sektörün ilk firması olmasının getirdiği 40 yılı aşkın üretim tecrübesi. Süreç içerisinde Alstom, ABB, Schneider, BEST ve daha birçok yerli ve yabancı firmaya üretim yapan Demir Makine, bu firmaların teknik ve kalite isteklerini özümseyebilmiş; altyapısını ve sistemini buna göre mükemmelleştirebilmiş bir firma.

Güçlü makine parkımız ve üretim takip sistemimiz sayesinde müşterilerimize, rakiplerimize kıyasla çok hızlı teslimatlar sağlayabiliyoruz. Bünyemizde barındırdığımız sıcak dövme presler,sac işleme makineleri,CNS metal işleme makineleri,plastik enjeksiyonmakineleri,kaynakhane ve montaj gibi bölümler bize çok esnek ve hızlı üretim yapma imkanı sağlarken kaliteyi de kontrol altında tutmamıza olanak veriyor. Böylelikle rakiplerimizin 6-8 hafta olarak terminlediği ürünleri biz maksimum 2-3 haftada hatta acil ihtiyaç durumlarında günlük terminlerlemüşterilerimize ulaştırabiliyoruz.

ET:Demir Makine’nin belirli anlamda bir dönüşüme girdiğini görüyoruz. 40 yıldan sonra logonuzu değiştirdiniz; sosyal medyada çok aktifsiniz. Nedir bu dönüşüm, anlatır mısınız?

Yüksel Ünal: Evet, Demir Makine yurtiçinde ve yurtdışında hali hazırda çok ciddi firmalar ile çalışıyor. Mesela Schneider Elektik firmasının global çapta tedarikçisiyiz. Sektörün Avrupa’daki çok önemli oyuncularından Avusturya’daki Preis firmasının yıllardır ana tedarikçisiyiz. Türkiye’de zaten hemen hemen bütün trafo üreticilerine malzeme veriyoruz. Demir Makine stratejik bir yaklaşımla üretim ve kalite anlayışını dünyanın birçok yerindeki trafo üreticilerine ulaştırarak ülke ekonomisine daha fazla ihracat ile katkıda bulunma kararı aldı. Bugün Asya’ya, Uzak Doğu’ya, Ortadoğu’ya Avrupalı rakiplerimiz ciddi hacimlerde ürünler satabilirken uluslararası dev firmaların tedarikçisi olarak biz neden bu pastadan daha fazla pay almayalım. Bu amaçla satış-pazarlama stratejimizi değiştirdik; üretim verimliliği ve izlenebilirliği anlamında da firma içinde ciddi projeler yürütüyoruz. Bu komple bir dönüşüm projesi. Logomuzu da bu dönüşümün bir sembolü olarak 40 yıl sonra değiştirme kararı aldık; sloganımızı da “Trafoların en iyi tamamlayıcısı” olarak belirledik. Çünkü biz bir trafonun kalitesinde üzerinde kullanılan aksesuarların da en az trafonun dizaynı kadar belirleyici olduğuna inanıyoruz. Sosyal medyaya gelirsek, malum artık günümüz dünyasında sosyal medya yönetimi modern satış-pazarlama anlayışının vazgeçilmezi olmuş durumda. Biz de sosyal medyayı etkili kullanmaya çalışarak bu konuda günümüz dünyasının gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

 

ET:Demir Makine’nin gelecek planlarından çok kısa bahsedebilir misiniz?

Yüksel Ünal: Evet, yakın gelecekte Demir Makine var olan ürün portföyüne yeni ürünler de ekleyecek. Ajandamızda müşterilerimize ürünlerimizle alakalı satış sonrası birtakım ekstra hizmetler sunma gibi planlarımız da var;hatta bu planlanan hizmetler dünya trafo aksesuarı sektöründe ilk olacak şeyler. Bu anlamda da Türkiye ve dünyadaki rakiplerimize liderlik yapmayı sürdürüyor olacağız.

ET: Bu güzel röportaj için Electricity Turkey olarak çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

Yüksel Ünal: Ben teşekkür ederim. Demir Makine üretim tesisleri her daim herkese açıktır. Müşterilerimizi fabrikamızda misafir etmekten onur duyarız. Bunun dışında ücretsiz numune gönderimi anlamında da firmaların bize ulaşmalarını rica ederim.


Arken;Mühendislik Ağırlıklı Projeli İşlerde Tercih Ediliyoruz

$
0
0

“Jeneratör gruplarımız için manuel, otomatik, senkron kontrol panoları, yük transfer panoları, ses izolasyon kabinleri ve römork imalatı yapmaktayız. Ürün gruplarımızda, uzaktan izleme fonksiyonu, galvaniz saç, 20 dbA ses düşürücülü egzost standart olarak kullanılmaktadır. Özellikle konut, banka, market gibi, sessiz jeneratöre ihtiyaç duyan işletmelere yönelik ürettiğimiz, 10 – 200 kVA aralığında 1 mt mesafede 74 dbA ses seviyesi olan, gürültü önleyici kabinli jeneratörlerimiz oldukça ilgi görmektedir.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Arken Jeneratör Genel Müdürü Sn. Alaadtin Birkan Yüksel ile firma ve ürünleri hakkında konuştuk.

Kısaca şirketinizden bahseder misiniz?

Arken jeneratör, 10 ile 2500 kVA aralığında yıllık 5000 adet dizel jeneratör üretim kapasitesine sahip, %100 Türk sermayeli jeneratör imalat firmasıdır. Fabrikamız, İstanbul Arnavutköy’de 14.000 m2 lik bir alandadır. Arken jeneratör olarak, kendi tescilli markamız ile üretmiş olduğumuz jeneratör gruplarının satış, kiralama ve satış sonrası hizmetlerini, İstanbul Anadolu Yakası Bölge Müdürlüğü, Ankara ve Antalya Bölge müdürlüklerine ilave olarak Ege ve Çukurova da bulunan 2 bölge temsilciliği ve 37 ilde yetkili bayi ile yapılandırdık. Türkiye sathında gerçekleştirdiğimiz satış, satış sonrası hizmetler ve kiralama hizmetlerimizin yanı sıra, Polonya, Kıbrıs, Şili, İngiltere, Kosova,  Romanya, Yunanistan, Macaristan, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tayland,  Gürcistan, Irak, Suriye, Somali, Etiyopya, Fas, Cezayir, Libya, Nijerya, Liberya, Senegal, Kenya, Fildişi Sahili, Gana gibi birçok ülkeye ihracat yapmaktayız.

Kısaca Ürün Grupları ve genel özelliklerinden bahseder misiniz?

Ürün yelpazemizde 10 ile 2500 kVA aralığında dizel jeneratör grupları ve bunun yanı sıra marin, doğal gazlı ve portatif jeneratör grupları bulunmaktadır. Dizel jeneratör gruplarımızda Perkins, Baudouin, Volvo, Mitsubishi, Sdec, Quanchai gibi dizel motorlar kullanmaktayız. Alternatör olarak  Linz, Stamford ve Leroy Somer marka orijinal Avrupa alternatörler kullanıyoruz. Ayrıca kendi markamız olan NEKRA markalı alternatörlerimizi yakın zamanda piyasaya sürmüş bulunmaktayız. Portatif jeneratör gruplarımızda ise, kalitesi ile ön plana çıkan, Amerikan markası Briggs & Stratton motorlu benzinli jeneratör grubumuz mevcuttur. Ayrıca Arken Jeneratör olarak 2013 yılından itibaren Linz alternatörlerinin Türkiye exculisive distribütörüyüz. Jeneratör gruplarımız için manuel, otomatik, senkron kontrol panoları, yük transfer panoları, ses izolasyon kabinleri ve römork imalatı yapmaktayız. Ürün gruplarımızda, uzaktan izleme fonksiyonu, galvaniz saç, 20 dbA ses düşürücülü egzost standart olarak kullanılmaktadır. Özellikle konut, banka, market gibi, sessiz jeneratöre ihtiyaç duyan işletmelere yönelik ürettiğimiz, 10 – 200 kVA aralığında 1 mt mesafede 74 dbA ses seviyesi olan, gürültü önleyici kabinli jeneratörlerimiz oldukça ilgi görmektedir.

Jeneratör gürültü seviyelerini azaltma konusunda nasıl çalışmalarınız var?

Bir jeneratörün yüksek sesle çalışması çevre gürültüsüne yol açtığı gibi hayatı olumsuz yönde etkiler. Birtakım önlemler alarak, jeneratörde gürültü seviyesini azaltmaya yönelik tasarımlar mümkün. Arken jeneratör olarak temelde; akustik bariyerler, akustik izolasyon, titreşim alıcılar, ses zayıflatıcılar, egzoz susturucular, jeneratör seti ile yaşam alanlarındaki mesafeyi artırmak, uzak radyatör uygulamaları ve senkron sistemler olmak üzere sekiz farklı metot kullanmaktayız. Özellikle konut, banka, hastane, okul, market gibi, sessizliğin son derece önemli olduğu işletmelere yönelik ürettiğimiz, 10 – 200 kVA aralığında 1 metre mesafede 74 dbA ses seviyesi olan, gürültü önleyici kabinli jeneratörlerimiz oldukça ilgi görmekte.

Jeneratörlerin uzaktan yönetilmesi ve senkron çalışma konusunda ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?

Jeneratör gruplarımız paralel çalışabiliyor. Gerek yönetim gerekse üretim kadromuzun mühendis ağırlıklı olması ve yılların tecrübesi sebebiyle; senkronizasyon, uzaktan izleme, yüksek gerilim jeneratörü gibi mühendislik ağırlıklı projeli işlerde tercih ediliyoruz. Senkronizasyonlu sistemler yatırım ve işletme maliyetlerini düşürüyor. Bu sistemleri mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz hazırlıyor. İki ya da daha fazla jeneratörün paralel çalışarak, ortak tek baradan güç transferinin yapıldığı bu sistemlerde, jeneratörler elektrik kesildiğinde hep birlikte çalışırlar ve senkron olduktan sonra yükü üzerlerine alırlar.

Sonrasında yükün durumuna göre yükü kaldırabilecek kadar jeneratör devrede kalır, diğeri devreden çıkar. Ayrıca şebeke ile de senkron yapılırsa, önceden belirli elektrik kesintilerinde, jeneratörler kesinti öncesinde çalıştırılıp şebeke ile senkron olup yükü üzerlerine alırlar. Elektrik geldiğinde şebekeyle senkron olup yükü şebekeye aktararak devreden çıkarlar. Bu sayede enerji kesintisi hissedilmez. Hastane, otel ve alışveriş merkezlerinde genellikle senkron sistemler tercih edilmekte ve projeli işlerde uzmanlaşmış firmamız bu konuda da en avantajlı ve güvenilir çözümleri suna gelmektedir.

Satış sonrası hizmetleriniz konusunda bilgi verir misiniz?

Jeneratörün her an devreye girecekmiş gibi hazırda beklemesi gerekiyor. Bu yüzden de bakımları zamanında yapılmalı. Biz de her jeneratör için müşterilerimizle periyodik bakım anlaşmaları yapıyoruz. Bu çerçevede jeneratörlerin, iki ayda bir yerinde kontrolleri yapılır, sarf malzemeleri değiştirilir, arıza verebilecek yıpranmış parçalar önceden değiştirilip jeneratörlerin boşta/yükte testleri tekrarlanarak hazır halde bekler durumda olmaları sağlanır. Hizmet sağladığımız motor ve alternatör markalarının her biri için asgari orijinal yedek parça stokunu merkez, bölge ve bayi depolarında tutuyoruz. Böylelikle arızaya müdahale süresi kadar arızayı çözme süresini de olabildiğince kısaltmaya çalışıyoruz.

Sigma Elektrik İhracatta %60 lık Büyüme ile Hedef Büyüttü

$
0
0

genco uysal“Dış Ticaret departmanımızda yeni bir yapılanmaya ve yenilenmeye gidiyoruz. Güncel olarak 65 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bizim hedefimiz 2019 yılında Sigma Elektrik’i sektörde daha da büyüterek 80 ülkeye ihracat yapan bir firma haline getirmektir.

Markamızı daha iyi noktalara getirmek için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Biz kalitemizle ve maliyet hesabımızla iddiamızı ortaya koyuyoruz.”şeklinde açıklamalarda bulunan Sigma Elektrik İhracat Direktörü Genco Uysal ile firma ve hedeflerini konuştuk.

-Okurlarımızın sizi daha yakından tanımaları adına kendinizden bahseder misiniz? Genco Uysal kimdir?

1983 İstanbul doğumluyum. Lise öğrenimimi İstanbul’da Bulunan Saint Benoit Fransız Lisesi’nde, daha sonra Üniversite eğitimimi Fransa’nın Strazburg kentinde Robert Schuman Üniversitesi İşletme Fakültesinde tamamladım. Yüksek Lisansımı Belçika/Brüksel’de Haute Ecole Bruxelles Üniversitesinde Uluslararası İşletmecilik alanında yaptım. Bu dönemde üç yıl boyunca Belçika’da kendi işimi yaptıktan sonra 2009 yılında Türkiye’ye dönüp bir firmanın bölge satış müdürü olarak başlayıp sonrasında Afrika, Ortadoğu ve Avrupa satış sorumluluğunu üstlendim. Akabinde, Fildişi Sahili’nde (Afrika) çok önemli yatırımları ve projeleri yürütmek adına tanınmış bir inşaat firmasında ülke müdürlüğü görevini yaptım. Daha sonra Türkiye’nin en büyük plastik üretimi yapan firmaların birinin Fransa’daki iştirak şirketinde Genel Müdür olarak görev yaptım. Bütün bu süreçte 120 ülkeye ziyaretler gerçekleştirerek önemli ticari bağlantılar ve dostluklar kurdum. Nihayetinde, Anne ve babamın sağlık sorunları nedeniyle 2014 yılında Türkiye’ye döndüm ve sektörümüzdeki çeşitli firmalarda İhracat direktörlüğü görevlerinde bulundum.

– Elektrik sektörüyle tanışmanız nasıl oldu?

Türkiye’ye döndükten sonra bir elektronik firmasında ihracat direktörü olarak göreve başladım. 2,5 yıl boyunca çalıştığım firmada yaptığımız yeni organizasyon ve çalışmalar ile ciddi bir büyüme sağladık.Daha sonra hem Türkiye hem de dünya piyasasında daha geniş çevrelere hitap edip daha büyük atılımlar yapmak adına 2016 Ocak ayındasektörümüzdeki tanınmış bir firmadan aldığım teklifi değerlendirerek sektöre adım atmış oldum. Hem yurt içi hem de yurt dışı gezilerinin yanında sektör paydaşlarıyla da çok güzel bir etkileşim kurdum. Bu noktada belirtmeliyim ki şu ana kadar çalıştığım bütün sektör temsilcisi ve firmalarla hep iyi bir çalışma ortamım oldu.

genco uysal-Sigma’daki konumunuz nedir?

İki ay önce başladığım Sigma Elektrik firmasında İhracat Direktörü pozisyonundayım. İhracatı büyütmek üzere yurtdışı müşterilerine yönelik satış, operasyon ve pazarlamadan sorumluyum. Burada çok mutluyum ve işimi severek yapıyorum.

– Sigma elektrik olarak marka tanınırlığı ve hedefleriniz konusunda neler söylemek istersiniz?

Sigma Elektrik güncel olarak 65 ülkeye ihracat yapan bir firmadır ve Şalt sektöründe Türkiye’de üretici rolündeki önemli firmadan birisidir. Özellikle yurt içi piyasasında da en önemli oyunculardan biri olduğu kanaatindeyim. Sigma markalı ürünlerimizin Yurt dışında da fiyat kalite performansı açısından çok iyi bir durumda olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bizim hedefimiz 2019 yılında Sigma Elektrik’i sektörde daha da büyüterek 80 ülkeye ihracat yapan bir firma haline getirmektir. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. Daha şimdiden Cezayir, Angola,Afganistan, Romanya, Kırgızistan, İsveç, Portekiz ve Macaristan bu listeye dâhil olma aşamasındadır.

-80 ülkeye ulaşma hedefiniz belli bir kıta/bölgeye mi odaklı yoksa geneli mi kapsamaktadır?

Asya, Avrupa, Güney Amerika ve Afrika’da varız. Şu anda Sigma Elektrik olarak Surinam, Kamerun, Peru, Vietnam, Endonezya vb. birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle hedefimiz ise şimdilik Orta Asya ve Baltık ülkeleridir. 120 ülkeye yaptığım seyahatlerden oluşan ticari bağlantı ve dostluklarla bu süreci çok kısa bir sürede gerçekleştirmiş olacağız.

-Yurt dışı yapılanmanızla ilgili herhangi bir yenilik veya değişiklik düşünüyor musunuz?

Öncelikle içerde dış ticaret departmanımızda yeni bir yapılanmaya ve yenilenmeye gidiyoruz. Farklı bir sistem uygulayacağız. Buna “Kendi sistemimizi kendimiz uygulayacağız” diyebiliriz. Raporlama, müşterilere ulaşma, seminerler, ilgili ülkelerinin kamu onayları, katılacağımız fuarlar (Her sene katıldığımız Dubai,Hannover fuarının yanında özellikle daha önce olmadığımız Nijerya, Endonezya, Kenya fuarları) konusunda önemli bir planlama çalışması yürütüyoruz. Bunun yanında firmamız ihracat yaptığı ülkelerde tek bayilik sistemi uygulamış. Biz bunu gelen talepleri de dikkate alarak biraz daha çeşitlendirerek geliştirmek istiyoruz. Bu konuda 3 farklı kategori belirledik. İlk hedefimiz, proje ayağında -Sigma markamızla- devlet ihaleleri ve büyük projeler için bir ana bayi yapmak. İkinci hedefimiz, OEM kısmında yine Sigma markamızla toptancılara mal vermek. Üçüncü hedefimiz de sadece OEM olarak hem projeye hem de toptancıya mal vermek.

genco uysal-Sigma markasına mevcut partnerlerinizin bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sigma Elektrik her yıl katıldığı 4-5 uluslararası fuarla markasını birçok ülkeye duyurmayı başarmış. Partnerlerimizde bunu çok iyi biliyorlar. Tabi bu durumun kullanılmasını ve bilinirliğin kendi ülkeleri özelinde tanıtım, seminer ve ziyaret gibi uygulamalarla daha da pekiştirilmesi yönünde taleplerde bulunmaktadırlar. Bu talepler değerlendirmeye alınıyor bu şekilde birçok seminer ve tanıtım çalışmamız oldu bundan sonra müşteri/saha ziyaretlerimizi arttırarak marka bilinirliğimizi arttırmaya yönelik çalışmalarımız olacaktır. Partnerlerimizle görüşüp ilişkileri bu firmalar üzerinden gerçekleştirme düşüncesine ilaveten, gerekirse partnerlerimizin organizasyonunda sahayı kapı kapı dolaşıp firmamızı ve ürünlerimizi anlatmayı planlıyoruz.

Bu seminer ve tanıtımların meyvelerini toplamaya başladık. Seminere özellikle ilgili ülkenin kamu otoritesini de davet edip kamu onaylarını almak adına önemli adımlar attık, kazanımlar elde ettik.

Özellikle bu yıl Afrika, Türkî Cumhuriyetler, Kuzey Baltık ülkeleri, Orta Doğu ve Batı Afrika gibi bölgelerde yeni partnerler oluşturmak hedefindeyiz..

Sigma elektriğin teknolojik olarak -gerek ürün gerekse hedefleriniz noktasında- alt yapısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Firmamızın oldukça kuvvetli üretim altyapısı, teknolojisi ve teknik kadrosu var. Ürünleri kendi AR&GE departmanında tasarlanıp yine kendi modern tezgah ve makinelere sahip kendi Kalıphanesinde tamamlandıktan sonra üretimleri bünyesindeki modern test cihazları ile donatılmış üretim hatlarında ilgili standartlara uygun olarak üretilip müşterilerimize sunulmaktadır. Üretim kapasitemizi her geçen gün arttırıyoruz. Bu yıl çıkacak yeni ürünler içinde bir kapasite arttırımı düşünülüyor. Zira bu yılda büyüme odaklı bir bütçemiz var bu da takdir edersiniz ki ancak yatırımla oluyor. Bu büyümeyi yakalamak için gerekli olan yatırım yapılıyor.

genco uysal-Bünye içerisine farklı ürünleri de katma gibi bir düşünceniz var mı?

Evet..2018 yılında başlattığımız DİKEY TİP YÜK AYIRICISI çalışmamızı tamamladık. Şu an testleri ve pilot üretimleri bitmek üzere. Mart ayı içerisinde satışa sunmuş olacağız. Bu ürünümüzle ilgili numuneler üzerinden yaptığımız çalışmaların meyvelerini toplamaya başladık. Şimdiden Umman, Polonya ve Kosova’dan ön siparişleri aldık.   Bu ürüne ilaveten NH Bıçaklı Sigortalar konusunda çalışmalarımız devam ediyor yinekısa bir sürede bu ürünün de üretim çalışmaları bitecek. Ayrıca özellikle yurtdışından çok fazla istenen Sigma markalı Anahtar/Priz ürünleri ile ilgili çalışmalarımızda devam etmekte…

– Uluslararası pazarda ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Uluslararası pazardaki en önemli sorun marka bilinirliği ve ön yargılı yaklaşım. Rekabet ettiğiniz uluslararası markaların çok uzun yıllar önce pazara girmeleri ve gerekli resmi onayları tamamlamış olmaları sizi yarışa daha geriden başlamanıza sebep oluyor.  Biz birçok uluslararası fuara katılarak, resmi kurum onaylarını tamamlayarak, ziyaretlerimizi arttırarak bu zorlukları aşmak için ciddi çalışmalar yapıyoruz.  Ürünlerimize güveniyoruz, bir kez ürünümüzü kullanan müşteri kalite açısından bir fark olmadığını test ettikten sonra maliyet unsurunu da dikkate alınca sadık Sigma kullanıcısı oluyor.

Marka tanıtımımız adına fuarlara katılmaya, tanıtım seminerleri düzenlemeye ve ziyaretlerimizi arttırmaya devam edeceğiz.

– Markanın gücünü göstermek ve Sigma’nın ismini ön plana çıkarmak adına ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Marka bilinirliğini arttırmak için her yıl 4 yada 5 uluslararası fuara katılıyoruz. Özellikle fuarlarda devamlılık çok önemli müşteri her yıl sizi fuarlarda gördüğünde markaya karşı güveni artıyor. Seminer ve tanıtım toplantıları da ayrıca çok faydalı oluyor. Ayrıca biz kalitemizle ve maliyet hesabımızla iddiamızı ortaya koyuyoruz. Müşterimizle sürekli iletişim halindeyiz. Bunlar da bizim markalaşmamız ve büyümemize çok ciddi katkılar sağlıyor.

-Avrupalıların pazar kaybı endişesi olduğunu dikkate alırsak gümrüklerde -dolaylı olarak- zorluk yaşadığınız oluyor mu?

Fransa’dan gönderilen bir ürün için Cezayir’e, Fas’a, Senegal’e vergi ödenmiyor fakat biz Türkiye olarak %30 vergi ödüyoruz. Müşteri de o zaman vergi ödemek yerine diğer ülkelerin ürünlerini tercih ediyor. Hükümetimizin bu konuda ihracatçı firmalarımızın önünü açacak çalışmalar yapması gerekiyor.

Döviz kurlarında yaşanan son hareketlilik dikkate alındığında Sigma’nın sürece karşı yaklaşımı ne olacaktır?

Döviz kurunda yaşanan hareketlilik sadece bizi etkileyen bir durum değil. Dünyanın birçok ülkesinde bizden iki üç kat daha fazla etkilenen ülkeler oldu. (Rusya, Cezayir, Azerbaycan, Özbekistan, Ukrayna, bütün Afrika ülkeleri vb.) Firmamız 2018 yılında gerekli stoğu, gerekli önlemleri ve gerekli üretim planlarını yapmış durumdadır. Sigma, büyüme planlarını da buna göre gerçekleştirip büyük oranda yerli üretim yaparak ürünlerini de dövizle sattığı için piyasada yaşanan dalgalanmalardan çok fazla etkilenmemiştir. Türkiye çok farklı dinamikleri olan bir ülke. Buna bağlı olarak da 2019 yılında orta ve uzun vadede piyasanın çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.

2019 yılında -sizin yeni vizyonunuzla birlikte-ortaya koyduğunuz hedeflerinizde herhangi bir sapma oldu mu?

Şu ana kadar en ufak bir olumsuzluk yaşamadık. Bunun yanında biz, sürdürülebilir hedeflerimizi gerçekleşebilecek şekilde belirledik. %60 büyüme hedefimizi ortaya koyarken vadeli ödeme değil peşin ödemeler üzerinden planlamalarımızı yaptık. Yurt dışına yapacağımız peşin ödeme planlarımız bizi her türlü ekonomik darlıktan ve çalkantıdan koruyacak şekilde düzenlenmiştir.

genco uysalPiyasa şartlarında şalt firmaları (müşteriler) marka değişikliği konusunda nasıl bir tavır takınmaktadır?

Aynı ürün (her şeyiyle aynı kalite ürün) marka değeri açısından farklı değerlerde satılmaktadır. Burada çok önemli bir unsur devreye giriyor: Satışçı ve satışçının ikna kabiliyeti.Marka değişimi için firmayı ikna etmeniz ve ilişkilerinizde sağladığınız güven bu olayın baş aktörüdür. Ayrıca kâr payınızı düşürdüğünüz zaman da marka değişikliği daha kolay gerçekleşebiliyor. Sigma’da bu esneklik var ve kâr payında sunduğumuz bu avantaj marka değişikliğinin de yolunu açıyor. Kısacası “İkna ve Güven” çok önemli.

-Son olarak eklemek istediğiniz düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

-Herkes yemek yemeye çok önem verir. Benim için yemek başarıdır. Ben başarıyla beslenen bir insanım. Sigma’yı 80 ülkede hak ettiği yerlere (hem ülkemize katma değer katarak hem de 2023 için 500 milyar dolar hedefimize ekonomik katkı sunarak) çok iyi yerlere getireceğimizden eminim. Umarım, demiyorum.Eminim! Çünkü Sigma; üretim, finans ve hizmet olarak alt yapısı güçlü bir firma.

Sektöre ve Dünyaya Katma Değeri Yüksek Trafolar Üretmeyi Hedeflemekteyiz

$
0
0

“Ar-Ge Merkezinin çalışmalarını temel alarak organizasyon şemasında yeniden yapılanan Transformatör Elektromekanik, sektöre ve dünyaya katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedeflemektedir. Dağıtım trafosu üretiminde aylık 800 adet ile Türkiye’de en fazla üretim yapan 2’nci firma konumundaki Transformatör Elektromekanik, 2018 yılında bir önceki yıla göre %35 büyüme ile başarılı bir şekilde bu zorlu ortamlarda hedeflerini gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşamaktadır.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Transformatör Elektromekanik firmasının Genel Müdür Yardımcısı Sn Yusuf Cenk DAĞSUYU ile firma ve ürünleri hakkında konuştuk.

Transformatör Elektromekanik Firmanız hakkında kısa bir tanıtım yapar mısınız?

Transformatör Elektromekanik; Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde (23.800 m2’si kapalı, toplam 64.800 m2alanda yer alan iki ayrı tesisinde)alanında uzman 248 kişilik bir ekiple BETA ve MFC markalı yağlı ve kuru tip transformatör üretmektedir.

Firmamız %100 yerli sermayeli olup transformatör üreticileri arasında ihracat oranı, üretim kapasitesi, kalite, kurumsallık ve ürün çeşitliliği ölçütleri göz önüne alındığında ilk sıralarda yer almaktadır. Yağlı ve kuru tip dağıtım transformatörleri, güç ve özel transformatörlerin tasarım ve imalatı alanında faaliyet gösteren Transformatör Elektromekanik, en son teknoloji ile donatılmış modern üretim tesisleri, konusunda uzmanlaşmış kadrosu ile tercih edilen bir partner konumuna gelmiştir.

Firmamızda yağlı tip transformatörlerde üretim kapasitemizaylık 800 adet, kuru tip transformatörlerde ve Güç trafosu üretimimiz ise talebe göre değişmekte olup 5mVA-100mVA arasında üretim yapılabilmektedir.

Üretimimizin %25’ini yurt içi pazarına, %75’ini ise 30’u aşkın ülkeye ihraç etmekteyiz. İhracat pazarlarımız arasında bulunanİngiltere, Almanya, Libya, Irak, Nijerya, Gana, Yemen, Kenya, Uganda, Kosova, Bosna, Afganistan, Türkmenistan, İran, Suriye, Senegal, Benin, Burkina Faso, Gabon vb. ülkeler güçlü olduğumuz pazarlardır.

Firma olarak 2017 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından Ar-Ge Merkezi unvanını almaya hak kazandık. Ar-Ge Merkezimiz, 3’ü Doktora ve 4’ü Yüksek Lisans düzeyinde yaklaşık 30 Araştırma görevlisiylefarklı disiplinlerin bir araya geldiği dinamik bir yapıya sahiptir. Ar-Ge Merkezi kapsamında 3’ü başarı ile tamamlanmış 2’si devam etmekte olan 5 adet TÜBİTAK projesi bulunmaktadır.

Ar-Ge Merkezinin çalışmalarını temel alarak yeniden yapılanan Transformatör Elektromekanik sektöre ve dünyaya katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedeflemektedir.

Hangi tip trafolar üretiyor veya pazarlıyorsunuz? Ürünlerinizin başlıca özellikleri nelerdir?

Ürünlerimiz; Kuru Tip Transformatör, Genleşme Depolu Transformatör, Hermetik Transformatör veÖzel Transformatör şeklindedir.

Kuru Tip Transformatör;MFC markalı olarak 100 kVA’dan 10 mVA’ya kadar 52kV izolasyon seviyesine kadar üç veya tek fazlı farklı uygulamalar için yüksek kaliteli ve performanslı dökme reçineli kuru tip dağıtım transformatörleri olarak pazara sunulmaktadır.Dökme reçineli kuru tip dağıtım transformatörleri, nem geçirmez özellikte olup  -25 C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çalışabildiği gibi % 95’ten fazla nemli ortamlarda çalışabilecek ideal transformatörlerdir.

Genleşme Depolu Transformatör;10-100.000 kVA güç aralığında, 170 kV yüksek gerilim seviyesine kadar, üç veya tek fazlı, yağlı, ONAN, ONAF soğutmalı, boşta kademe değiştiricili veya yük altında otomatik kademe değiştiricili, hem harici hem de dahili kullanılabilecek şekilde üretilirler.

Hermetik Transformatör;10-3.150 kVA güç aralığında, 36 kV yüksek gerilim seviyesine kadar, üç veya tek fazlı, yağlı, ONAN, ONAF soğutmalı, boşta kademe değiştiricili veya yük altında otomatik kademe değiştiricili, hem harici hem de dahili kullanılabilecek şekilde üretilirler. Hermetik Transformatörlerde genleşme deposu olmadığı için yükseklik düşüktür. Daha küçük alanlarda montaj imkânı sağlar. Özellikle kompakt transformatör merkezlerinde avantajlıdır.

Özel Transformatör;10-100.000 kVA güç aralığında, 170 kV yüksek gerilim seviyesine kadar, üç veya tek fazlı, yağlı, ONAN, ONAF soğutmalı, boşta kademe değiştiricili veya yük altında otomatik kademe değiştiricili, hem harici hem de dahili kullanılabilecek şekilde üretilirler.

“Satış Sonrası ve Teknik Destek”çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

500 kV’a kadar yük altında çalışma EKAT (T.E.İ.A.Ş.-SOMA) yetki belgeli, yüksek gerilim, iş güvenliği ve ilk yardım eğitimleri almış deneyimli, konusunda uzman mühendis ve teknisyenlerimizin oluşturduğu servis ve bakım ekibimiz ile HES, RES ve GES elektrik üretim santralleri şalt sahalarında bulunan tüm primer ve sekonderteçhizatların periyodik yıllık bakımlarını yapmaktayız.

Yurt dışındaki mevcut servis ağlarımızı daha da genişletmek için yeni ortaklıklar yapmayı planlıyoruz.

Sahip olduğunuz kalite belgesi, sertifikalar ve tip testi belgeleri nelerdir?

Ürünlerimiz, TSE imalat Yeterlik ve IEC 60076 standartlarına uygun olarak üretilmektedir. İmalatlarımız OHSAS 18001:2007 ve TSE standart uygunluk ISO 9001: 2008 kalite sistem ve ISO 14001 çevre yönetim sistemi sertifikalarıyla belgelendirilmiştir. TÜRKAK tarafından yapılan denetim sonucunda Laboratuarımız ISO/ILAC 17025 standardına göre akrediteedilmiştir.Tip testlerimiz KEMA ve ICMET tarafından temin edilmiştir.

Sektörün sorunlarına ve bu sorunların çözümüne yönelik ilişkin görüşleriniz nedir?

Gelişen teknoloji, globalleşen dünya ve her alanda giderek artan enerji gereksinimleri nedeniyle elektromekanik imalat sanayidünyada hızla büyüyen sektörlerden biri haline gelmiştir.

Küresel enerji artışı ile birlikte en az kayıpla enerji iletimi ve verimliği esasında sektörde ortaya çıkantemel sorunları şu şekilde sıralayabiliriz;

* Eski şartnamelere göre üretilmiş yüksek kayıplı transformatörlerin elektrik dağıtımında kullanılması.

* Eski elektrik sistemlerinin yeni elektrik sistemleri ile uyum sağlamaması.

* Prosedür işlemleri nedeniyle iletim hatlarının yenilenmesine yönelik sürelerin uzaması.

* Fonksiyonelliğini kaybetmiş elektrik ekipmanlarının elektrik dağıtım hattında kullanılmasına devam edilmesi.

* Bakım- onarım konusunda sahada ehliyetsiz personellerin çalıştırılması.

Bu sıkıntılı süreçleri aşmak için başlıca önerilerimizi şöyle sıralayabilirim;

  • Yüksek kayıplı transformatörlerin yerine, düşük kayıplı ECODESIGN transformatörlerin hızlıca entegre edilmesi,
  • Şebeke değişimlerine karşın; özel üretim iki kademe değiştiricili transformatörlerin kullanılması,
  • TEDAŞ ve Belediye prosedürlerinin hızlandırılması,
  • 20 yılını doldurmuş ve fonksiyonelliğini kaybetmiş elektrik ekipmanlarının yenileri ile değiştirilmesi,
  • İlgili firmalarınEKAT türevi sertifikalara sahip personelleri sahada çalıştırması,
  • Gerekli altyapı çalışmalarının yapılabilmesi adına teşviklerin daha da arttırılması gerekiyor.

Firmanız açısından 2018 yılını değerlendirir misiniz?

Dağıtım trafosu üretiminde aylık 800 adet ile Türkiye’de en fazla üretim yapan 2’nci firma konumundaki Transformatör Elektromekanik, 2018 yılında bir önceki yıla göre %35 büyüme ile başarılı bir şekilde bu zorlu ortamlarda hedeflerimizi gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşamıştır.

Yurtdışı çalışmalarınız ve yatırımlarınız konusunda neler söylemek istersiniz?

Önümüzdeki beş yılda yurt dışına yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Yeni dönem hedeflerimiz arasında güç trafosu üretimimizin kapasite artışını iyileştirme ve geliştirmek adına makine yatırımlarımız olacak.

Yatırımına 2015 yılında başladığımız Etiyopya merkezli yeni fabrikamızın inşası %80 oranında bitmiş durumdadır. Bu fabrikayı önümüzdeki süreçte tamamlamayı ve yine partnerlerimizle (sadece üretim değil aynı zamanda coğrafi olarak uzak yerlere servis ve bakım hizmetini verebilmek adına) gereken servis ağını oluşturmak amacındayız. Ayrıca, Sırbistan’da üretim yapılabilmesi için gereken yatırımının yapılması da hedeflerimiz arasındadır.

Schneider Electric Bşk.Yrd. Luc Remont: Türkiye bizi hiç yanıltmadı

$
0
0

Schneider Electric Başkan Yardımcısı Luc Remont, “Dijital dönüşüm yoluyla rekabetçi olma ve diğer gelişmekte olan ekonomilerin önüne geçme konusunda Türkiye’nin büyük bir iştahı var. İlk yatırım yaptığımız günden bu yana, Türkiye,hangi alanda olursa olsun dönüşümü gerçekleştirme ve yatırımlarımıza devam etme kararını verme noktasında bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadı” diye konuştu.

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric’in Dünya Başkan Yardımcısı LucRemont, Türkiye ziyareti kapsamında enerji yönetimi ve otomasyon konusunda dijitalleşmenin giderek arttığını belirterek bu sayede pek çok alanda entegrasyonun sağlanabildiğini aktardı.

180 yıllık bir geçmişe sahip ve liderbir şirket olarak uzun yıllardır dijitalleşme konusunda adımlar attıklarınıve bu alanda çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Remont, dijital yenilikler sayesinde Türkiye’de ve tüm dünyada gelişme gösterdiklerini söyledi. Schneider Electric’in bir sanayi şirketi olması nedeniyle dijitalleşmenin kendileri için kaçınılmaz olduğunu söyleyen Remont, “Dijitalleşme 100 ülkede 200’den fazla fabrikamızı yönetmemizi sağlıyor. Biz dijitalleşmeyi önce etkin yönetimi sağlamak üzere kendi binalarımızda ve fabrikalarımızda kullandık. Bünyemizde kullandığımız takip edilebilirlik ve izlenebilirlik, müşterilerimize de aynı standartlarda hizmet sunabilmemizi sağlıyor. Bir otomasyon şirketi olarak, bir fabrikayı sıfırdan alıp son aşamasına kadar geliştiriyoruz. Bunu yaparken de dijitalleşme ile birlikte çok önemli faydaları görebiliyoruz.” dedi.

Makine arızalarının erkenden tespit edilmesinin tasarruf sağladığını ve dijitalleşme öncesinde yaşanan arızaların üretimde kesintiye ya da enerji kaybına yol açtığını belirterek bugün gelinen noktada insan gözüyle kritik gözükmeyen bir durumun aslında çok önemli olabileceğini iletti. Remont geliştirdikleri otomasyon sistemleri ile bu tür kritik durumların öngörülebildiğini ve anında tespit edildiğini ifade etti. Schneider Electric’in tesislerinde ve binalarında da bu sistemlere yatırım yaptıklarını ve daha iyi görüntüleme, süreç yönetimi ve kaynak kullanımı ile birlikte tüketimlerinde yüzde 75 oranında tasarruf ettiklerini belirten Luc Remont, “Dijitalleşme ile iş yapış biçimlerini değiştiriyorsunuz. Bu da inanılmaz sonuçlara yol açıyor.” dedi.

“Türkiye’nin büyük bir iştahı var”

Dünyada büyük bir rekabet olduğunu ve en hızlı olanın en fazla gelişim kaydederek en büyük yeri kapacağını belirten Schneider Electric Dünya Başkan Yardımcısı Luc Remont, “Türkiye’nin yetkinliği çok güçlü, gelişmekte olan piyasalar ile karşılaştırdığımızda çok güçlü bir ülke. Çünkü endüstriyel bir ağa sahip. Bu endüstriyel ağ içerisinde makine teknolojisini barındırıyor.Ekonomik ağ olarak baktığımız zaman da güçlü ve başa baş rekabet edebilecek durumda. Dijitalleşme anlamında da üst sıralarda olduğunu düşünüyorum. Bu konuda yapılan yatırımlar da bunu gösteriyor.Türkiye’nin büyük bir iştahı var.” dedi.

Türkiye’de var olduğumuz günden bugüne Türkiye’nin gücü karşısında hiç hayal kırıklığınauğramadıklarını vurgulayan Remont, “Türkiye, özellikle piyasanın güçlü koşullarına karşı durma noktasında yetkinliğini ortaya koydu. Yalnız bizim sektörümüzde değil, bütün sektörlerde Türkiye başa baş rekabet edebilecek durumda. Yüksek motivasyon çok önemli. Bu konuda geçen yıl ikna olduk.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de bulunan 2 tesiste global ürünler ürettiklerini belirten Schneider Electric Türkiye ve Orta AsyaBölge Başkanı Bora Tuncer ise, İnsan Kaynakları anlamında da dünya standartlarında insan yetiştirerek başka ülkelere transfer ettiklerini ve geçen yıl şirket olarak gerçekleştirdikleri Inovasyon Zirvesi’nde, dünyada gerçekleştirdikleri zirvelere oranla en fazla öğrenci katılımının gerçekleştirdiğini aktardı ve tüm bu göstergelerin Türkiye’nin iştahını ortaya koyduğunu söyledi.

Remont: “Daha yaşanabilir bir dünya için çalışıyoruz”

Schneider Electric olarak sorumluluklarının enerji yönetimi konusunda zorluklara karşı çözüm getirmek olduğunu ifade eden Luc Remont, etkin bir altyapı geliştirmek için etkin şehirlere ihtiyaç olduğunu belirtti. Enerjiye erişimin herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Remont, “Enerjiyi herkese sunmak isterken, karşımıza küresel ısınma sorunu çıkıyor. Teknolojinin bu anlamda da çözüm getirmesi gerekiyor. Bu nedenle Schneider Electric olarak, daha yaşanabilir bir dünya için çalışıyoruz.” dedi.

Mersin Şehir Hastanesi’nin tasarım aşamasından itibaren tamamen Schneider Electric çözümleri ile yapılmış bir proje olduğunu ve bu sayede önemli enerji tasarrufu sağladığını belirten Bora Tuncer, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde ve çeşitli maden tesislerinde geliştirdikleri çözümler ile enerji verimliliği sağladıklarını aktardı.Mersin Şehir Hastanesi’nde önleyici bakım fazına geçmek üzere çalışmalar yürüttüklerini aktaran Tuncer, kendilerinin tamamladığı 6 şehir hastanesinde bina yönetim sistemleri, enerji dağıtım, izleme ve kontrol çözümleri sunduklarını ifade etti. Tuncer, “Enerji verimliliği ile Türkiye gibi enerji ithalatçısı bir ülkeye, makroekonomik açıdan da fayda sağlamış oluyoruz.” dedi.

“Akıllı şehirler için karar merkezi ve niyet olmalı”

Akıllı şehirler konusunda da görüşlerini aktaran Schneider Electric Dünya Başkan Yardımcısı Luc Remont, etkin bir şekilde dijital olarak yönetilen şehirler olarak tanımladığı akıllı şehir kavramının altyapısı eski şehirlere göre yeni kurulan şehirlere uygulamanın daha kolay olduğunu belirtti. Schneider Electric’in akıllı şehirler alanında enerji yönetimi ve otomasyonundan sorumlu olduklarını vurgulayan Remont, şu anda dünyada bulunan akıllı şehirlerin küçük şehirler olduğunu, büyük şehirlerin dönüşümü noktasında ise bir karar merkezinin ve niyetin olması gerektiğini aktardı.

İstanbul’daki hizmetlerinin mevcut durumda bir kısmının dijitalleşmiş durumda olduğunu belirten Bora Tuncer ise, “İstanbul gibi büyük bir şehrin tek seferde dijitalleşmesi mümkün gözükmüyor. Ancak tek seferden ziyade, parça parça dijitalleşerek, sonunda tek bir merkezden yönetim sağlanabilir. “ dedi.

“Yazılımlarımız, yerli yazılımcılara yurtdışına açılma fırsatı sunuyor.”

Sundukları enerji yönetimi ve otomasyon çözümlerinde bulunan yazılımlarının içinde yapay zeka olduğunu aktaran Remont, müşterilerinin altyapılarına fayda sağlayacak şekilde kullandıkların ifade etti. İngiltere merkezli Aveva ile birlikte endüstriyel yazılım özelinde çalıştıklarını vurgulayan Luc Remont, “Sektöre özel yazılımlar geliştirebiliyoruz. Bunların içinde de kendi kendine karar alabilecek yapay zeka teknolojileri kullanılıyor.” dedi.

Petrokimyadan demir çeliğe pek çok sektörde Aveva ile geliştirdikleri yazılımların kullanıldığını belirten Remont, bazı özel ihtiyaçlar için yerli çözümler de geliştirebildiklerini ve yerli yazılım ortaklıkları yapabildiklerini ifade etti. Bu konuda bir “erken girişim”lerinin olduğunu aktaran Remont. “Umuyoruz ki, Türkiye’deki yazılımcılarla da çalışma fırsatı yakalayacağız.” dedi.

Schneider Electric’in yazılımlarının açık kaynaklı olduğunu vurgulayan Bora Tuncer ise, “Türkiye’deki pek çok ortağımız, kendi yazılımlarını bizim yazılımlarımız ile entegre edebiliyor. Yazılım ve ürünlerimizin, diğer yazılımlar ile entegrasyonu Türkiye’deki yazılımcılara yurtdışına açılma fırsatı sunuyor.” şeklinde konuştu.

Remont: “Bizim için devamlılık önemli. Türkiye’ye güveniyoruz.”

Dünyada enerji üretim şekillerinin değişmeye başladığını ve Schneider Electric’in de bu yönde yenilikler geliştirdiğini belirten Bora Tuncer, tüketicilerin artık kendi enerjilerini üretebildiklerini ve bunun da enerji yönetiminin dönüşümünü getirdiğini vurgulayarak “Türkiye’nin yönü neredeyse, biz o alanlarda çözüm üretiyoruz.” dedi.

Son dönemde madencilik ve turizm sektörlerinde yoğun işler gerçekleştirdiklerini belirten Tuncer, savunma sanayiinde gerçekleştirdikleri çalışmaların giderek arttığını, yenilenebilir güneş enerjisinde de Türkiye’nin yeniden hızlanacağını öngördüklerin aktardı.

Uzun yıllardır Türkiye’de faaliyette olduklarını ve dönem dönem bazı sektörlerin hızlanarak bazılarının yavaşladığınıvurgulayan Luc Remont, “Dünyanın pek çok yerinde istikrar ya da istikrarsızlık yaşanabiliyor. Ancak bizim için devamlılık önemli. Bu anlamda da Schneider Electric olarak Türkiye’ye güveniyoruz.” şeklinde konuştu.

Sigma Elektrik Olarak Önceliğimiz ve olmazsa olmazımız KALİTEDİR

$
0
0

Sigma Elektrik Genel Müdürü Murat AKGÜL

Elektromekanik sektöründe Alçak Gerilim ürünleri alanında üretim yapan bir firmayız. Önceliğimiz ve olmazsa olmazımız KALİTEDİR. Üretimle ilgili her kadememiz uluslar arası kalite standartlarına uygun olarak kontrol altındadır. Çok yönlü kontrol sistemimiz ile müşteri memnuniyetini yukarılara taşımış bulunuyoruz. KALİTE’ye yaptığımız yatırımlar bu süreçte büyümeye çok büyük bir ivme kazandırmıştır.

Üretim tarafımızda yeni ürün yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu anlamda bünyemizde Alçak Gerilim Devre Kesicileri, Otomatik Sigortalar, Kontaktörler, Akım Transformatörleri, Toroid Trafolar ve 2019 başında yatırımını tamamlayarak üretimine başladığımız Dikey Tip Sigortalı Yük Ayırıcıları ile her geçen gün üretim gücümüzü arttırıyoruz. Bu alanda pazara YERLİ bir alternatif oluşturmanın gururunu yaşıyoruz.

Söyleşiyi okuyanların tanıması adına kendinizden kısaca bahseder misiniz?

1992 yılında İstanbul’da kurulan ve 1500’ü aşkın çalışanı ile Tekstil, İnşaat, Elektrik ve Dış Ticaret alanında yatırımları olan Ünlü Grup bünyesinde yaklaşık 23 yıl Mali İşler Müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra yönetim kurulumuzun kararıyla son üç yıldır da Sigma Elektrik Genel Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. 1974 İstanbul doğumluyum. Eğitimi İstanbul’da işletme alanında tamamladıktan sonra Mali Müşavirlik ruhsatı alarak ağırlıklı olarak Finansal konularda iştigal ettim.

Ana faaliyet alanınız nedir?

Elektromekanik sektöründe Alçak Gerilim ürünleri alanında üretim yapan bir firmayız.  Sancaktepe deki fabrikamızda; Alçak Gerilim Devre Kesicileri, Otomatik Sigortalar, Alçak Gerilim Akım Transformatörleri, Alçak Gerilim Kontaktörleri, diğer AG koruma ve ölçü cihazlarını ve yine bu yılbaşında yatırımını ve hazırlıklarını tamamladığımız Dikey Tip Sigortalı Yük Ayırıcılarını da içeren 20 ana gruba ayırabileceğimiz ürünlerimizi üretip bayilerimiz vasıtasıyla son kullanıcılara kadar ulaştırıyoruz.

Üretimini yaptığınız 20 Ana grup ürün grubunda ön plana çıkan unsurlar nedir?

Bizim önceliğimiz ve olmazsa olmazımız KALİTEDİR. Bildiğiniz üzere Nihai ürün ve hizmetlerinizin kalitesi, üretim zincirinizin en zayıf halkası olacaktır.  Bu pencereden baktığınızda Müşteri İsteklerinin sürekli gerçekleştirilmesi hedefleyen “ Müşterini memnun et ki, kurum yaşasın” temeli üzerine kurulu Toplam Kalite Yönetimi anlayışını işletmemizdeki tüm süreçlerimizde hakim kılmaya çalışıyoruz.

Diğer bir husus da ürettiğimiz ürünlerin yürürlükte olan uluslararası standartlara uygun olarak üretilmesidir ki tüm globalmarkalarda aynı standartları ürünlerinde sağlamak zorundadır.

Tabi en önemli hususlardan birisi de ülkemizin bu ürün gruplarında ciddi bir cari açığı olduğundan yerli olarak üretilen ürünlerimizin bu açığı kapatmaya katkısını da göz ardı etmemiz gerekiyor.

Kaliteyle ilgili sahip olduğunuz teknik personel, makine ve techizat yatırımı ve işleyişle ilgili bilgiverebilir misiniz?

Sigma Elektrik’te tasarımdan pazarlamaya kadar tüm iş süreçleri ISO 9000 Kalite Yönetim sistemi güvencesi altında gerçekleştirilmektedir;

“KALİTE Kontrol Altında…” diyerek süreçlerimizi şu şekilde özetleyeyim.

Hammaddelerin ve Yarı mamullerin üretim için ONAY alabilmesi için öncelikle firmamızın son teknoloji cihazlarla donatılmış ve konusuna hakimyetkin personelimiz yönetimindeki GİRİŞ KALİTE KONTROL Laboratuvarımızdan OLUR alması gerekiyor. Bu süreçte ürünlerimizin imalatında kullanılacak plastik hammaddesi, bakır, vida, yay vb. aklınıza gelebilecek tüm ürünler için standartların istediği şartları sağlayıp sağlamadığı ilgili test cihazlarımızda parti kontrolüne tabi tutulur. Şartları sağlamayan tüm malzemeler kabul edilmeyerek kesinlikle üretim sürecine alınmaz.

Hammadde kabul edilip üretime alındıktan sonrada parça imalat sürecinden tüm montaj aşamalarını kapsayacak şekilde PROSES KONTROL sürecimiz devreye girerek üretim aşamasında ortaya çıkacak aksaklıkları erkenden önleme yoluna gitmektedir. Montajı bitip ürün haline gelen üretimlerimiz % 100 rutin testlere tabi tutulara sevk depoya teslim edilir.

Yine müşteriye sevk öncesi FİNAL Kontrol süreçlerimiz işlemeye başlayarak paketlenmiş sevkiyata hazır ürünlerden belli oranda seçerek bir daha teste ve kontrol tabi tutarak ürünlerin sevkine onay verir.

Anlaşılacağı üzere çok yönlü kontrol sistemimiz ile varsa sorunları yerinde çözerek müşteri memnuniyetini yukarılara taşımaya çalışıyoruz. Bu konudaki geri dönüşleri azlığı da göz önüne alındığında SİGMA markalı ürünlerimizin neden tercih edildiğini anlıyoruz.

İthal ürünün ikamesini oluşturmak konusunda çalışmalarınızda elde edilen başarı nedir?

İthal ikamesinin tek şartı yerli üretim yapmaktır. Biz de üretim konusundaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu anlamda bünyemizde Alçak Gerilim Devre Kesicileri, Otomatik Sigortalar, Kontaktörler, Akım Transformatörleri, Toroid Trafolar ve bu yılbaşında yatırımını tamamlayarak üretimine başladığımız Dikey Tip Sigortalı Yük Ayırıcıları ile her geçen gün üretim gücümüzü arttırıyoruz. Bu alanda pazara YERLİ bir alternatif oluşturmanın gururunu yaşıyor ve bu konuda gelen geri bildirimleri de göz önüne alırsak başarılı olduğumuzu düşünüyoruz.

Yerli üretici olarak Avrupa’lı üreticiler ile kıyaslandığında ne gibi avantaj ve dezavantajlarınız var, karşılaşılan zorluklar nelerdir?

Müşterilerimiz için en önemli avantajın maliyet olduğunu düşünüyorum. Bütçesini düşünen yerli üretime güvenen müşterilerimizin kazançlı çıktığını düşünüyorum. Üretimimiz burada olduğundan kısa sürede fabrikamıza ilgili birimlerimize ulaşarak tüm teknik sorularına cevap bulabilmekte isterlerse fabrikamıza ziyaret imkânına sahip olduklarından üretim süreçleri hakkında fikir sahibi olabilmekteler

En önemli dezavantajı ülke olarak aşmakta zorluk çektiğimiz marka algısı olarak görüyoruz. Normal şartlarda tercihte pozitif ayrımcılık beklenir fakat bize yerli üretici olarak yarışa başlarken eşit şartların sağlanmasını önemsiyoruz. Sonrasında beklentiler konusu bizim tarafımızdan fazlasıyla karşılanacaktır.

2018 Yılını değerlendirdiğinizde Sigma İçin ve Sektör için Ne tür etkileri olmuştur?

Ekonomik krizlerin; üretim azlığı, talep yetersizliği, borçlanma ve finansal bozulmalar gibi birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıktığını biliyoruz. Maalesef ülkemizde dönem dönem bu tür kriz ortamlarına giriyor. 2018 ‘de yaşadığımız ve tüm ülkeyi derinden etkileyen halen de faiz oranlarının bulunduğu nokta da dikkate aldığında etkileri devam eden krizden tabi ki bizlerde sektörle birlikte etkilendik. Zira hammadde maliyetlerimiz döviz kurunun geldiği nokta göz önüne alındığında çok ciddi olarak arttı tabi bu durumda maliyetlerimizi yönetmek konusunda zorluk yaşadık. Bu da fiyat garantisi verdiğiniz müşterileriniz olduğundan ve talepleri yerine getirmeniz gerektiğinden ciddi anlamda zorladı.

Maliyetler dışında bankalarında kriz ortamında aldığı pozisyonun etkisiyle piyasadaki sıkışıklık tüm sektörü nakit akışı açısından olumsuz yönde etkiledi. Hem maliyetleriniz arttı hem de tahsilat kalitenizde bozulmalar yaşanması doğal olarak işletmeleri olumsuz yönde etkiliyor.

Ülke olarak geçmişe de baktığımızda ekonomik göstergeler kısa dönemlerde iyileşiyor ve bir büyüme yakalıyorsunuz, Ancak orta/uzun vadede hepimizin de ihtiyacı olan yapısal reformlar gerçekleşmeyince yine bir krizle karşılaşıyoruz. Tabi birçok yapısal reform sayılabilir ama sektörümüzle ilgili yapılması gereken ve bizimde yapmaya çalıştığımız teknoloji ve katma değeri yüksek ithal ikamesi yaratacak şekilde üretim yapmak, ülkeye döviz getirecek, istihdam sağlayacak, en azından kendi kendine yetebilecek seviyede üretim tesisleri kurmak bunları geliştirmek ve teşvik etmek başlıcalarından sayılabilir. Bunları sağladığımızda yarınlarımıza daha güvenle bakabileceğimizi düşünüyorum.

Döviz Kurlarında Yaşanan Ani Fiyat artışları sonunda Yabancı markaların fiyat dahi vermediği, Bankaların geri durduğu ortamda Yerli Üretici olmanın avantajları ve Dezavantajları nelerdir? Müşterilerinizin Görüşleri Bu dönemde ne oldu? 2019 için Bir stratejiniz oldu mu?

Son bayi toplantımızda biraraya geldiğimiz iş ortaklarımızda ilgili dönemden bahsederken; krizin en çok hissedildiği dönemde projelerine teklif istedikleri birçok markadan cevap alamadıklarını, ürün teslimatlarının gerçekleşmediği ve kendi müşterilerine karşı zor duruma düştüklerini dile getirdiler. Ancak firmamızın kriz döneminde kendilerini yalnız bırakmadığını, taleplerini yerine getirdiğini, sözleşmesine bağlı sözlerini yerini getirdiğini söyleyerek bizlere memnuniyetlerini ilettiler. Tabi bunun yansımalarını bir önceki yıla göre % 65 büyüyerek fazlasıyla hissettik. Takdir edersiniz ki böyle bir yılda bu oranda büyümek hem müşterilerimizin bize duyduğu güveni hem de yaptığımız yatırımın doğruluğunu net olarak göstermektedir.

Döviz kurları ilk zamanlara göre geri çekilse de hala stabil hale gelmiş değil. Bu durumda planlama yapmayı strateji geliştirmeyi doğal olarak zorlaştırıyor. Ancak yatırımlarımız devam ediyor ve 2019 yılı içinde büyüme odaklı bir bütçe yaptık.

Her yıl katlayarak büyüme trendinizine şekilde sürdürmektesiniz?

Görünen ve sektörle ilgili herkesin söylediği son üç yıldır firmamızda ciddi bir büyüme ve ön plana çıkış olduğu yönünde. Ancak bu büyümenin temelleri daha 2009 yılında Sigma’nın Ünlü Grup bünyesine dâhil olması ile başladı. Grup olarak yaptığımız yatırımın ve geliştirme faaliyetlerinin meyvelerini toplamaya başladığımız dönem olarak son üç yılı gösterebiliriz.

Özellikle Kaliteye ve ürün çeşitliliğini arttırmak adına yaptığımız çalışmalar halen devam ediyor ve edecek. Üretici olmak adına yaptığımız ilave yatırımları da düşünürsek bunların toplamı bir süre sonra büyümenizi kaçınılmaz kılıyor.

Marka bilinirliğimizi arttırmak için Pazarlama faaliyetlerimizi de hem çeşitlendiriyor hem de arttırıyoruz. Marka bilinirliğiniz artıkça talepler de kabullerde arttırıyor.

İç piyasada büyümeye etki edecek şekilde ne tür bir yapılanmanız oldu?

Böyle bir ortamda büyümeyi sağlamak kolay değil. Başta inşaat sektörü olmak üzere hemen hemen bütün sektörlerde bir daralma var. Herkesin daralmadan bahsettiği bu piyasa şartlarında biz büyümeden nasıl bahsediyoruz peki. Evet herkesin bildiği gibi pasta küçülüyor ancak biz pastadan daha büyük pay almak için çalışıyoruz.

Rakiplerin etkin olduğu ancak firmamızın yeteri kadar bulunmadığı kamu alanları için çalışmalar yapıyoruz. Bu alanlar için ürün çalışması yapıyor, kabullerini onaylarını tamamlıyoruz. Bu yıl bu alanda bir büyüme bekliyoruz. Ayrıca bu yıl Sigma ailesine kattığımız yeni bayilerimizin de büyüme hedeflerimize katkıda bulunacağını düşünüyoruz.

İç Piyasada Nasıl bir Ekibe sahipsiniz?

Bu alandaki organizasyonumuz Satış ve Pazarlama Direktörlüğü altında Yurtiçi Satış Müdürlüğüne bağlı bölge müdürlükleri ve ilgili bölgede satış yetkilileri ve satış mühendisleri şeklinde oluşmaktadır. Burada pazarlamayı, satış ve proje olarak ikiye ayırdık. Proje ekibimiz Türkiye’de projeleri gezerken, kurumların onay kabullerini de yaptırır. Yeni projelerin takiplerini yaparak bu projeleri satış ekiplerimize teslim ederler. Satış Ekibimiz de bayilerimiz vasıtasıyla satışı yaparak süreci tamamlarlar.

Sigmanın Büyümesinde Yurtdışı Satış Oranlarının Payı Nedir?

Yurtdışı satışlarımızın büyümemizdeki önemi büyüktür, 2018 yılındaki büyümemizi hem içpiyasadan hem de yurtdışı satışlarla birlikte gerçekleştirdik. Büyümede hedef ülke ve adetsel bazdabüyümeyi önceliyoruz. Son üç yılda artarak giden yurtdışı satış oranlarımızla 65 ülkede Sigma markasını kullandırmayı başarmış bir firma olarak konuşuyoruz. Bu yıl ürünlerimizi gönderdiğimiz ülke sayısını 80’lere çıkarmayı hedefliyoruz..

2019 Yılında 80 ülkede markamızı kullandıracağız dediniz. Bunun için netür değişime gittiniz?

Bugüne kadar 65 ülkede ürünlerimiz kullanılmaktaydı ancak 2019 yılında bu rakamı 80 ülkeye çıkarmak olarak belirledik. Bunu başarabilmek için dış ticaret departmanımızda yeni bir organizasyona gittik. Ayrıca yeni hedef ülkelerde özellikle kamu tarafındaki akreditasyonları tamamlamak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Ayrıca her yıl ortalama beş uluslararası fuara katılmaktayız.  Bu yıl şu ana kadar sırasıyla Sudan, Cezayir, Dubai, Hannover fuarlarına katıldık. Ayrıca planlanan bir Nijerya fuarımız da var. Ayrıca bu fuarlarda temas ettiğimiz Müşterilere de ziyaretlerimizi yoğunlaştırmamızın sonuçlarını alacağımızı düşünüyoruz.

Yurtdışında ağırlıklı olarak 2019 yılında hangi bölge veya ülke ön plana çıkacaktır?

Bu yıl ağırlıklı olarak Afrika bölgesinde büyüme öngörüyoruz.Ancak hemen hemen tüm bölgelerle temasımız var takip edip göreceğiz.

Son Üç yılda Firmanın Genel Müdürü Olarak görev yapıyorsunuz, bu süreçte her yıl %50 lik bir büyüme sağlanmış. Bu dönemde Nasıl ve Ne tür bir değişim ve dönüşüm sağladınız?

Bunu kişilere bağlamayı doğru bulmuyorum. Bu bir ekip çalışmasının ürünüdür 26 yıldır sanayici kimliğimiz ile ticari hayatına devam eden Ünlü Grup’un 1500’ü aşkın çalışanı var ve üretimdeki tecrübemizi bu alandaki faaliyetlerimize kanalize ettiğimizde başarı kaçınılmaz oluyor.

Ne ürettiğiniz önemli değil, üretimde kullandığınız metotlar önemlidir. Sistem ve yöntem önemli bunları başarıyla uyarlarsanız verimliliğiniz artıyor. Sistemin ihtiyaçlarını iyi gözlemliyor, değişimleri yerinde ve zamanında yapıyoruz.  Yine firmamızın başarısında grup yönetimimizin de katkıları çok fazla olmuştur.  Aldığımız kararların uygulayıcısı ve takipçisi olunduğunuz da başarı kendiliğinden geliyor.

Tekrar söylüyorum KALİTE’ye yaptığımız yatırımlar bu süreçte büyümeye çok büyük bir ivme kazandırmıştır. Yine müşterilerimizin taleplerini dinlemek onları anlamak ve diyalog halinde olmakla bu organizasyonda büyüme kendiliğinden gelmiş oldu.

Sektörde yaşanan rekabet ortamı hakkında görüşleriniz nedir?

Rekabet kendinizi geliştirmeniz için gereklidir. Öncelikle kendimize bakıyor neler yapabiliriz, nereyi geliştiririz, verimliliğimizi nasıl arttırır ve sonuçta maliyetlerimizi nasıl aşağıya çekip rekabetçi oluruz.

Tabi ticari ahlak ve kurallara uyan rekabeti destekliyoruz. Ürününün kalitesi, fiyatı ve hizmeti  ile ayrışan firmalar bu rekabette kazanan taraf olacaktır.

Ar-Ge veya Ür-Ge alanında Yeni Ürün Çalışmanız Var mı?

Ar-Ge departmanımız alanında uzman ve deneyimli bir kadrodan oluşmaktadır. İşte bu ekip değişen teknolojiyle birlikte sektörün ihtiyaç duyduğu ürün ve ürün gruplarını ortaya çıkararak araştırmalarını buna göre yapıyor.

Yeni ürün çalışmamıza Pazar araştırması ve talepler şekil veriyor. Kararı verilen ürün için önce tasarım çalışmaları yapılıyor sonrasında üç boyutlu yazıcımızla protetip üretilip son kontrol ve onaylar verildikten sonra yine bünyemizde bulunan kalıphanemiz de kalıp üretimleri tamamlanıp gerekli test ve onaylar tamamlandık sonra üretim aşamalarına geçiyoruz. Her yıl bu şekilde ürün portföyümüzü genişletiyoruz. Bu yılda bu şekilde kalıpları tamamlanan ürünlerimiz pazara sunulacaktır.

Ür-ge çalışmalarımız her daim devam ediyor. Mevcut ürünlerimiz üzerinde yenilikçi bazı uygulamalar yaparak yeni bazı  teknolojik gelişmeleri ürünlerimize uygulama ve Pazar taleplerine cevap verme çalışmalarımız devam ediyor.

Sigmayı tek bir cümle ile ifade etmek gerekirse nasıl ifade ederdiniz? Sigmanın sizdeki anlamı nedir?

Sizin de duyduğunuzu düşündüğüm bir sloganımız var “Türkiye’de üreten Dünya’ya hizmet veren” şeklinde sanırım bunu belirtmek üretici kimliğimizi, yerliliğimizi, kalitemizi, ulaştığımız pazarları da ihtiva edecek şekilde birçok hususu açıklamaya yetecektir.

Kamu tarafında beklentileriniz var mı?

Her kesimin bahsettiği yapısal reformlar diye bahsedilen hususları biliyoruz. Bu konulardan bahsedilen ve özellikle bizim gibi üreticileri ilgilendiren; AR&GE’ye destek verilmesi,  Üretime destek  ve teşvik edilmesi, Yurtiçi kaynakların verimli bir şekilde kullanılarak katma değerli ithal ikamesi olan ürünler üretilmesi, Üretimden ihracatın arttırılması, istihdamın arttırılması gibi yarınlarımıza güvenle bakmamızı sağlayacak bu tarz uygulamaların kamu tarafından planlanması, uygulanması ve takip edilip sonuçlandırılması gibi bir beklentimiz var.

Biz de firma olarak bu saydığımız maddeleri kendi imkânlarımızla geliştirmeye çalışmaktayız.

Ülke olarak Araştırma Geliştirmeye, üretmeye, verimliliğe, özellikle ihracat pazarlarına yüksek miktarda satış yapmaya ihtiyacımız var.

Bu sayınızda firmamıza da yer  verdiğiniz için teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum….

Yılmaz Özcan, Eaton Türkiye Müdürü Küreselleşen bir pazarda faal kalmak

$
0
0

 “K üreselleşmenin bir sonucu olarak, büyük şirketler satın almalarla veya yeni pazarları keşfetmeleriyle büyüyor. Şirketlerin bu büyümeyi gerçekleştirme yolları küresel pazar sınırlarının 2019 yılında değişmesiyle farklılık göstermekle beraber, bu trend, daha küçük şirketler üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek.

“Bu değişikliğin etkilerini hisseden üreticiler, daha az zamanda daha fazlasını elde edebilmek için iş yapmanın yeni, daha iyi ve daha hızlı yollarını bulmaya devam etmek zorunda kalacaklar, teknolojilerini ve çözümlerini hayata geçirmek için bayilerle ve iş ortaklarıyla çalışmaya eskisinden daha çok ihtiyaçları olacak. Kişiselleştirilmiş hizmetlere ve katma değere odaklanan ilişkilere yatırım yapan iş ortakları daha fazla başarı elde edecek ve bu çabaların karşılığını gelecek yıllarda da alacaklardır.

2019’da yılında Y kuşağı (1982- 2000 yılları arasında doğanlar) yeteneklerinden faydalanmak

Y kuşağının iş gücüne nasıl katkı sağlayacağını anlamak ve bu kuşağın şirketlere nasıl kazandırılacağını anlamak başarının anahtarı olacaktır.

Şirketler, Y kuşağını çekmek için eğitimden gelire dayalı ödüllere, yeni teknolojileri ve değişime açık süreçleri hayata geçirmeye kadar uzanan farklı teşvikleri uygulamalıdır. Bu şekilde, şirketler, y kuşağına hitap edebilmek için kendilerini daha cazip hale getirerek başarılı bir 2019 yılına hazırlanabilirler.”

Enerji verimliliğini arttırmak için güç süreçlerini dönüştürmek

“Günümüzün ‘her zaman açık’ dijital çalışma şekli, gücün sadece teknoloji firmaları için değil her şirket için önemli bir gereksinim olduğu anlamına gelmektedir. Aslında, toplumun elektrik enerjisini giderek daha da fazla kullanmasıyla, güç ihtiyaçları daha kapsamlı bir şekilde hızla değişmektedir.Bunun bir sonucu olarak,  gücün nasıl depolanacağı ve nasıl daha verimli kullanılacağına daha fazla odaklanıldığını görüyoruz. Gelecek yıl, bu eğilim jeneratör çözümlerinden uzaklaşma ve enerji depolamanın avantajlarından yararlanma şeklinde artarak devam edecek.

Enerji kaynaklarına ve enerji verimliliğineyönelik ilgi, iş ortaklarımıza güvenilir bir partner olarak konumlarını güçlendirmeleri için önemli bir fırsat sağlıyor. Böylece iş ortaklarımız, işletmelerin bu güç dönüşüm sürecini yürütmesine nasıl yardımcı olabileceğine odaklanabilir, müşteriler de maliyetlerini ve karbon salınımlarını azaltıp işletmelerini gelecekteki değişikliklere karşı hazırlayarak, enerjiden azami şekilde yararlanabilirler.”

’Hizmet’ sağlama modellerinin pazar taleplerine uyum sağlaması

“Hizmet’’ trendi, müşterilerin maksimum fayda elde etmek için projelerine ve çözümlerine maddi kaynak sağlamaları için farklı yollar sunuyor.

Pek çok işletme nakit pozisyonun kuvvetlendirmek için  sermaye artırımı yerine, işletme harcamaları üzerindeki maliyetleri kısacak yollar düşünüyor.Maliyetten tasarrufa ek olarak, bu yaklaşım işletmelerin çevik kalmalarına olanak tanıyor.Teknolojinin hızlı bir şekilde evrim geçirmesiyle birlikte, pek çok organizasyon önümüzdeki 5-10 yılda kullanılabilecek çözümü bugün satın almanın, bir kaç yıl içinde rekabette geri kalmalarının önüne geçemeyeceğinin farkında. Sürekli gelişim önemlidir ve ‘’hizmet’’ trendi müşteriyi ve dolayısıyla süreci yönetecek ve 2019 yılı için bu modele olan eğilimi canlı tutarak, bu gelişimi mümkün kılacaktır.”

Eaton’ın 2019 perspektifi

“2019 yılında siber güvenliğin güçlendirilmesindeki talep artışından, yapay zeka teknolojisiyle akıllı teknolojiler geliştiren şirketlere kadar pazarda pek çok fırsat görüyoruz.

Eaton; farklı seviyelerde katılımı, net bir stratejiyle uyumlu olarak yeni müşterilerin gelişimini ve güçlü bağlılık seviyelerini bir araya getirerek bu yıl da büyümeyi hedefliyor.

Mevcut müşterilerde büyümeye ek olarak, işe yeni başlayan ekip üyeleri, sattığımız ürün ve çözümlerin çeşitliliğini arttırmaya ve ayrıca yeni müşteriler aramaya odaklanılacaklar.

Geçtiğimiz iki yılda pazar payımızı önemli bir seviyede arttırdık ve bu trendi korumayı ve sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz.

DELTA UPS’den Güç Elektroniği Çözümleri Alanında Sürekli Enerji Kesintisiz Hayat

$
0
0

Dünyanın farklı pazarlarından gelen taleplere hızla cevap veren, proje bazlı özel sipariş üzerine yapılmış AVR ve UPS leri üretmek için yüksek vasıflı yazılım ve donanım mühendislerine sahibiz. Meksika’dan Avustralya’ya, Fransa’dan Vietnam’a ve diğer 90 ülkeye ihracat yapan bir UPS/AVR üreticisi&ihracatçısı olmak pazardaki iş ve lider kimliğimize güç ve güven kazandırıyor. Müşterilerimizle kurduğumuz güçlü iletişim becerilerinin yanında proaktif satış davranışı olarak adlandırılan agresif pazarlama stratejilerimiz başarılarımızda lokomotif görevi görmektedir.” Şeklinde açıklamalarda bulunan Delta UPS firmasının İhracat Direktörü Çağatay ÖSKAR ile firmanın çalışmalarını ve hedeflerini konuştuk.

Okuyucularımızın sizi daha iyi tanımaları adına kısaca kendinizden ve şirketinizden bahseder misiniz?

Electricity Turkey Dergisi gibi değerli ve saygın medya platformunda şahsım ve özellikle şirketimizin deneyimini paylaşma adına verdiğiniz röportaj fırsatı için teşekkür ederim. Ben anadili Fransızca olan, Saint Benoit French Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun oldum. Delta ekibine 2009 senesinde ihracat müdürü olarak katıldım. Aynı dönemde şirketimizin ihracat departmanını kurduk. 

Bugün ihracat departmanımızda çalışan kişi sayısı sekize yükseldi. Bu oluşumlardan kısa bir süre sonra, Delta UPS sadece Türkiye Voltaj Regülatörü endüstrisinin lideri unvanını almakla kalmadık (toplam Türkiye AVR pazarından 4-5 kat daha büyük), bu arada 80’den fazla ülke pazarında mevcut en önemli ve prestijli Türk / Avrupa UPS markalarından biri haline geldik.

Bu saygınlığın haklı bir kazanım olduğunu söyleyebilirim. Geçen yıllar boyunca, özellikle Türkiye’nin dışında tüm dünyada güç elektroniği sektöründe küresel olarak büyük bir başarı ve itibar elde ettik.  Enerji kesintilerinden kaynaklanan olumsuzluklar veya zorluklarla karşı karşıya olan müşterilerimizin bize ve işimize olan güvenleri, başarı sağlamamızda önemli rol almıştır. Ayrıca, bu başarımızda; bizim müşterimizle kurduğumuz güçlü iletişim becerilerinin yanında proaktif satış davranışı olarak adlandırılan agresif pazarlama stratejilerimizin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ana ürün gruplarınız nelerdir? Kullanım alanlarına göre ne tür üretim ve hizmet vermektesiniz?

Ürün portföyümüzün bütününü oluşturan ağırlıklı olarak 1kva’dan 3000kVA’ya kadar her türlü AC Gerilim Stabilizatörünün (Servo, Statik ve Röle tipi) ve 1-800 kVA’lık kesintisiz güç kaynaklarının üretimini yapmaktayız. Bunlar aynı zamanda dünya çapında ihraç ettiğimiz ana ürün gruplarımızdır.

Kritik görev uygulamaları, yedek güç ve temiz güç şebekesi için optimum seviyede eksiksiz çözümler sunuyoruz.

Delta ürünlerini üstün ve farklı kılan unsurlar nelerdir? 

Delta; Transformatörler, UPS, Varyaklar (voltaj ayarı yapan bir çeşit transformatör) ve özellikle Güç elektroniği çözümleri alanında tüm ana bileşenleri kendi modern tesisleri içinde üretiyor. Delta bu ekipmanları üçüncü bir tedarikçiden satın almıyor, bunları kendi montaj hattında üretiyor. Üretici olmak gerek iç gerekse dış pazarlarda rakiplerimize göre belirgin bir fiyat ve pazarlama avantajı sağlıyor. Firmamızın teknik ekibinin katkıları satış ve pazarlamamızı güçlendirmekte ve desteklemektedir. Bunun yanında endüstriyel stratejimize odaklı olarak müşterilerimize proje bazlı yüksek kalite standartlarına sahip ürünlerin sunulması da bizi farklı kılan önemli unsurlardandır.

Bu ürünlerin üretiminde nelere dikkat edilmelidir?

Her ne kadar bu soruyu doğrudan üretim masasına sormak daha doğru olsa da benim açımdan şunları söyleyebiliriz: İlk sırada ürün kalitesi, ikinci olarak da akıllı fiyatlandırma önemlidir. Delta olarak kazanma geleneğine sahip bir firmayız. Bu alanda önümüzdeki yıllarda da bu geleneğin devam edeceğini söyleyebilirim.

Teknik ekibinizden ve ARGE çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Dünyanın farklı pazarlarından gelen taleplere hızla cevap veren, özel sipariş üzerine özel yapılmış AVR ve UPS leri geliştirmek için yüksek vasıflı yazılım ve donanım mühendislerine sahibiz. Meksika’dan Avustralya’ya, Fransa’dan Vietnam’a ve diğer 90 ülkeye ihracat yapan bir UPS/AVR üreticisi&ihracatçısı olmak pazardaki iş ve lider kimliğimize güç ve güven kazandırıyor.

Yeni ürün yatırımlarınız var mı? Eğer varsa bize bu ürünlerden ve hedeflerinizden bahseder misiniz?

UPS de uzun zamandan beri yaptığımız gibi şu anda Statik Voltaj Sabitleyici Teknolojisi tabanlı yeni IGBT projesi üzerinde çalışıyoruz.  Solar / Hybrid uygulamalarıyla ilgili bazı yeni projeleri de başlattık. Ev ve Enerji Endüstrilerine hizmet etmek adına sürekli olarak yeni fikirlerle ilgileniyoruz. Ayrıca güneş enerjisi üretimi, elektrikli araç şarj istasyonu uygulamaları vb. projelerin uygulanabilirliği üzerinde de yenilikçi çalışmalarımız var.

Ürünlerinizle ilgili satış ve satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?

Elektrikli araçların ihracatı aynı zamanda bazı problemleri de beraberinde getiriyor. Bunlar çoğunlukla teknik meseleler. Dolayısıyla herhangi bir sorun olduğunda gerekli yedek parça ve servis desteğini sağlayarak (daha da önemlisi şantiye kurulum ve onarım işlerinin teminatını vererek müdahale edebilecek ve sorunu çözebilecek servis ekibine sahip olduktan sonra) önemli bir satış yapmak gerekiyor. Delta mühendisleri senenin her haftası seyahat ediyorlar. Şunu itiraf etmeliyim ki teknik ekibimiz ihracat ekibimizden daha sık seyahat ediyor. Bu da ürün ve hizmetlerimizin arkasında durduğumuzun ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemin bir göstergesidir.

Ürünlerinizle uluslararası etkinlik veya projelerde yer aldınız mı?

Kendi ülkemizde UPS/AVR endüstrisinde zaten tartışmasız lider olduğumuzu varsayarak, yurtdışındaki uluslararası fuarlarda yer almayı tercih ediyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Cezayir, Vietnam, Rusya, Kenya, Nijerya, Güney Amerika ve benzeri ülkelerde her sene organize edilen fuarlarda mamul ürünlerimizin tanıtımını yapıyoruz. Bu gibi ülkelerde yapılan organizasyonlar bize her zaman daha cazip geliyor.

Kaç ülkeye ihracatınız var? Hedef Pazarlarınız Nerelerdir?

Hiç saymadım ama rakam her sene artıyor, dağıtım ağı sürekli olarak büyüyor. Şuana kadar 90 civarında ülkeye ulaştık.  Hedeflenen pazarlar çoğunlukla yetersiz elektrik alt yapısıyla 3.dünya ülkesi olarak da adlandırılan, dünyanın gelişmeye çalışan bölgeleridir. Her nerede temiz ve sürekli bir enerjiye büyük oranda ihtiyaç varsa, Delta önce gelir.

Yurtdışında karşılaştığınız ülke imajı, uluslararası markalarla mücadele, haksız rekabet vb. gibi zorluklardan bahsetmek gerekirse neler söylemek isterdiniz?

Delta, yerel açıdan zayıf bir rekabetle karşı karşıya olması bakımından dünyadaki en şanslı şirketlerden biridir.Ama bunun yanında uluslararası bakımdan sıkı bir rekabet içindedir.En büyük rakiplerimiz çoğunlukla İspanya, İtalya, Fransa, Çin, Hindistan ve İngiltere’de bulunuyor.  Aynı uluslararası projelerde bile, aynı rakiplerin birçoğu için OEM UPS, AVR’leri üretiyoruz.Hatta öyle zamanlar oluyor ki bizim onlar için ürettiğimiz ürünlerin üstüne kendi markalarını basılı sunarak Delta’ya karşı, ihaleleri kazanabiliyorlar. 

Bu Delta’nın ilginç yönlerinden biri değil mi?

Türk mallarının tanınırlığı ve Türk Malıdır imajı hafife alınacak bir şey değil. Delta olarak biz bu markaya katkıda bulunmak için alçak gönüllülükle elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. 

Türk ihracatçıları temel olarak fiyat ve kaliteli performans ilişkisini öne çıkarıyorlar. Biz de bunu yapıyoruz. Çin malı en ucuzdur. İtalyan malı en pahalı olandır. Türk malı ortada yer alıyor. Bunun en kapsamlı açıklama olduğunu düşünüyorum.

Yetkili kurum ve kuruluşlardan ihracat alanında karşılaşılan zorlukları aşmak adına beklentileriniz var mı?

Kişisel olarak herhangi bir taraftan beklentim yok. Yasalara saygılı vergi mükellefi ve sorumlu bir Türk vatansever olarak İş ve endüstride kalifiye insan kaynağı eksikliği yabancılarla rekabete izin verdiği için en çok bizim gibi şirketler bundan acı çekecekler.


Çin’e Elektronik Ürün Satan Elektra Elektronik Hedefine Amerika’yı da aldı

$
0
0

6 kıtada 60 ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, fabrika kapasitesini ikiye katlayan yatırımla 2020’de ihracat oranını yüzde 70’e çıkarmaya hazırlanıyor

Türkiye elektronik sanayisinin öncü markası Elektra Elektronik, 6 kıtada 60 ülkeye yerli ve milli trafo ve elektronik ürün ihracatı gerçekleştiriyor. Çin’e elektronik ürün satmayı başarabilen nadir Türk firmaları arasında yer alan Elektra Elektronik’in Çin’de ofisi de bulunuyor. Almanya Köln merkezli Elektra Power Quality adlı şirketi vasıtasıyla Almanya pazarında da yer alan Elektra Elektronik, mevcut fabrikasının kapasitesini iki katına çıkaracak yatırımın ardından ihracat pazarlarına Amerika’yı da eklemeyi planlıyor. Bu hedef doğrultusunda Amerika’da da ofis kuran Elektra Elektronik, Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektöründe Amerika’ya ihracatı mümkün kılan UL Belgesi’ne sahip tek firma konumunda. Bugün itibariyle yüzde 50 olan toplam ihracat oranını 2020 yılında yüzde 70’e çıkarmayı hedefleyen Elektra Elektronik, dünya markası olma yolunda ilerliyor.

Türkiye’de ve dünya genelinde inşaat, raylı sistemler, elektrik, elektronik, otomasyon, robotik, ve denizcilik gibi pek çok farklı sektörde ileri teknoloji ürünleriyle öne çıkan Elektra Elektronik, ürünlerini transformatörler, reaktörler ve elektronik ürünler olmak üzere üç grupta topluyor. İstanbul Esenyurt’taki fabrikasından Çin, İspanya, Almanya, Fransa, Yeni Zelanda, Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika ülkeleri başta olmak üzere 60 ülkeye yerli ve milli trafo ve elektronik ürün ihracatı gerçekleştirdiklerini belirten Elektra Elektronik Genel Müdürü Emin Armağan Şakar, markanın cirosunun yüzde 50’sinin iç pazar, yüzde 50’sinin ise ihracattan oluştuğunu ifade etti. Yurt dışı pazar payının ve iş hacminin hızlı bir ivmeyle artmasıyla birlikte 2019 yılını “Atılım Yılı” ilan ettiklerini açıklayan Şakar, bu kapsamda İstanbul Esenyurt’ta faaliyet gösteren fabrikalarının kapasitesini iki katına çıkararak 10 bin metrekareye ulaştıracak yatırım için çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti. Fabrikadaki büyüme ve yenileme çalışmalarını 2019 yılı sonunda tamamlamayı hedeflendiklerini söyleyen Şakar, 2020’de ihracat oranını yüzde 70’e çıkararak yüzde 10 ila 15 arasında büyüme öngördüklerini kaydetti.

Çin ve Amerika’da ofisi var

Türkiye’nin yanı sıra Çin’de ve Amerika’da da ofisi bulunan Elektra Elektronik’in Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektöründe Amerika’ya ihracatı mümkün kılan UL Belgesi’ne sahip tek firma olduğunun altını çizen Şakar; “Elektra Elektronik olarak yeni yatırımımızla birlikte ihracat pazarlarımıza Amerika’yı da eklemeyi planlıyoruz. Hali hazırda Amerika’da ve Çin’de ofisimiz de bulunuyor. İhracatımızın yüzde 20’sini ağırlıklı olarak trafo ve harmonik filtre ürünleriyle Çin’e gerçekleştiriyoruz. Avrupa standartlarına uyumlu bu ürünlerimizi kullanarak geliştirdikleri sistemleri Avrupa’ya ihraç etmek isteyen Çinli firmalardan yoğun ilgi görüyoruz” dedi.

Almanya’da da şirketi var

Elektra Elektronik’in ihracatının yüzde 40’ını Avrupa’ya gerçekleştirdiğini ifade eden Şakar; “Almanya Köln merkezli Elektra Power Quality adlı şirketimizle Almanya pazarında da yer alıyoruz. Bu şirket markamızın yurt dışına yönelik ticari faaliyetlerine büyük katkı sağlayacak önemli bir yatırım olarak öne çıkıyor. Üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider firması konumunda şirketimiz yurt dışındaki güçlü operasyonları ile dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Dünyanın en Büyük Enerji ve Elektrik Şirketleri ARMONİTEL’e Güveniyor

$
0
0

Türkiye’nin Flexible Bara denince akla ilk gelen üretici firmalarından Armonitel, gerekli kurumsal çalışmalarını yaparak bilgi ve becerisini yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası piyasalara da taşıyarak önemli başarılar elde etmiştir. Hedefimiz, elde ettiğimiz bu başarılara her yıl birkaç ülke daha ekleyerek, ihracat yaptığımız tüm ülkelerde en büyük enerji firmalarının tedarikçisi olarak bu pazarlarda derinlik kazanmayı hedefliyoruz. Şeklinde açıklamalarda bulunan ARMONİTEL kurucu ortaklarından EMRE KÖK ile firması ve Sektör hakkında görüşlerine yer verdik.

Firmanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Firmamız, elektrik sektöründe kullanılan bakır ve alüminyum bağlantı elemanları üretmek üzere faaliyetine başlamış olup kuruluşundan itibaren de kısa sürede ülkemizin önde gelen kurumsal firmalarının sürekli tedarikçisi olmayı başarmıştır.

Başarımızda en büyük faktör, yönetim ve imalat anlayışımızı ve ürün kalitemizi A’dan Z’ye kontrol ederek dünya standartlarına taşımak olmuştur. Bu nedenle folyo bakırdan imal edilen flexibel baralarda kullanılan kaynak metodu olan preswelded sistemi Armonitel’in knowhow’ı sayesinde sektörümüze kazandırılmıştır. Armonitel, gerekli kurumsal çalışmalarını yaparak bilgi ve becerisiniyalnızca Türkiye’de değil, uluslararası piyasalara da taşımak hedefleriyle hareket etmektedir.

Firmamız, bütün bu çalışmalarla kuruluşundan çok kısa bir süre sonra ihracat yapmaya başlamıştır. Şu anda 15 ülkeye düzenli olarak ihracat yapmaktayız. 2016 yılında şirket merkezimizi ve fabrikamızı müşterilerimize daha iyi hizmet sunmak ve imalat kapasitemizi önümüzdeki dönemde daha yukarılara taşımak ve ürün çeşitliliğimizi zenginleştirmek adına İstanbul-Beylikdüzü’ndeki 4.000m2 kapalı alanlı yeni binamıza taşıyarak hedeflerimizi büyütmüş olduk.

Hangi ülkelere ihracat yapmaktasınız?

Çoğunluğu Avrupa ülkeleri olmak üzere 15 ülkeye ürünlerimizi doğrudan göndermekteyiz. İsviçre,Fransa,Almanya,İtalya,İspanya,Belçika,Hollanda,Norveç,Danimarka,Litvanya,Rusya,Ukrayna,Azerbaycan,İsrail ve İran’a düzenli olarak ihracat yapmaktayız.

İhracatla ilgili hedefleriniz neler?

Her yıl bir önce yıla ilave uluslararası pazarlarda marka olmuş büyük çaplı birçok firmayı müşteri portföyümüze ekleyerek onların uzun vadeli tedarikçisi olabilmeyi başardık. Bu dev firmalara ve Türkiye’deki değerli müşterilerimize daha iyi hizmet vermek için yeni fabrika ve merkezimize taşınarak kapasitemizi büyüttük. Hedefimiz, elde ettiğimiz bu başarılara her yıl birkaç ülke daha ekleyerek, ihracat yaptığımız tüm ülkelerde en büyük enerji firmalarının tedarikçisi olarak pazarlarda derinlik kazanmayı hedefliyoruz.

Ürün ve ürün gruplarınızdan bahseder misiniz?

ARMONİTEL bakır veya alüminyum telleri belirli ölçülerde örerek elektrik sektörünün ihtiyaç duyduğu kesitlerde bağlantı baraları üretmektedir. Ayrıca bakır yapraklardan da, yaprak bara üretmekteyiz. Bakır ve alüminyum hammadde işleme konusunda uzmanlığımızdan dolayı müşterilerimizin özel imalatlarını da üretiyoruz. 

Ürün gruplarımız

Alüminyum/Bakır Örgü Baralar

Yaprak Baralar 

Su Soğutmalı ve Hava Soğutmalı Sekonder Kablolar

Kablo Çorapları

Kablolar İçin Blendaj Örgüler

Bakır/Alüminyum Özel İmalatlar

Ayrıca Halat Tipi Kablolar da ürün gamımıza katıldı.



Ürünleriniz hangi sektörlerde nerelerde kullanılıyor?

Transformatörlerde,jeneratörlerde,hücrelerde,enerji üretim ve dağıtımının olduğu her yerde, Trafo ve pano bağlantılarında,elektroliz kaplama tesislerinde,ergitme ocaklarında,otomotiv sektöründeki kaynak makinalarında,ark ocaklarında,indüksiyon ocaklarında,her türlü topraklama amacıyla ürünlerimiz başarıyla kullanılmaktadır.

Kalite anlayışınızdan bahseder misiniz?

Ürünlerimiz hayati önem taşıyan sistemlerde kullanıldığından kuruluşumuzdan itibaren gerek hammadde gerekse işçilikte kalite birinci önceliğimiz olmuştur. Ülkemizin en önemli hammadde tedarikçileriyle çalışarak hammadde kalitesini en üst seviyede tutmaktayız. ARMONİTEL hurdadan değil katottan üretilen hammadde kullanmaktadır.

ARMONİTEL ISO9001 ve ISO14001 belgeleri sahibidir.Ayrıca Rusya için Ghost Belgemiz bulunmaktadır.Türkiye’nin ve dünyanın en büyük elektrik firmaları kalitemizi test ederek ürünlerimizi almakta ve memnuniyetlerinin sonucu olarak da firmamızı ve düzenli ve tedarikçileri listesine eklemektedirler.

Sektörünüzdeki yaşanan sıkıntılar nelerdir?

Müşterilerimizin özellikle hurdadan üretilen değil katottan üretilen hammadde kullanılmasına dikkat etmesini öneririz. Hurdadan üretilen hammadde ürünlerin ömrünü kısaltmaktadır. ARMONİTEL bu konuda kesinlikle ödün vermeyerek katottan üretilen hammadde kullanmaktadır. Ayrıca sektörde ürün seçerken akım değerleriyle sipariş vermeye yönelik bir alışkanlık oluşmuş bu ise müşterilerin ürün kıyaslaması ve doğru ürün kullanmalarını engelleyebilmektedir.

Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

Örneğin bize 1.000A’lik bara talepleri geliyor. Ürün kesitlerini bizim belirlememizi talep ediyorlar. Kullanılan baranın kaç amper akım çekeceği gibi faktörler, baranın uzunluğuna, kullanılacağı hacmin büyüklüğüne, kaç tanesinin bir arada kullanılacağına, yatay mı? dikey mi? kullanılacağı, sabitlemek için kullanılan cıvataların sıkma torkuna, ortam sıcaklığına göre değişim göstermektedir.

Ürünleri tercih edecek kullanacak ve müşterilerimizin reel olarak ürünleri uygulamaları ve sistem olarak akım kapasitelerini test etmeleri gerekmekte olup doğru olan yöntem de budur. Yani imalatçıların “benim baram, bu kesitte şu kadar akım taşır” gibi bir beyanda bulunması doğru ve yeterli bir değerlendirmeyi ve kıyas yapmayı engellemektedir.

Asıl olan baralarda kullanılan bakırın saflığıdır. ARMONİTEL olabilecek en kaliteli saf bakır hammaddeyi kullanmak konusunda çok hassas hareket etmekteyiz. Bakırın iletkenlik katsayısı bellidir, kesitini de uygulamaya göre müşterilerimiz seçerek bizden talep edilen özelliklere göre ürün isterler biz de talep edilen kesitte üretim yaparız. Kesit konusunda pazarda ortak bir dil bulunmaması doğru ürün seçimi ve kıyasını engellemekte olup müşterilerimizi bu konuda teknik olarak bilgilendirmeyi kendimize bir görev edindik.

Son olarak okurlarımıza,müşterilerinize ne söylemek istersiniz?

Türkiye’nin son yıllarda uluslararası pazara verdiği önem bildiğiniz gibi artmıştır ve artmaktadır. Bu sebeple müşterilerimizin ürünlerini uluslararası standartlarda ve kalitede üretmek istediklerini ve uluslararası pazarları hedeflediklerini biliyoruz. Bu bilinçle üzerimize düşen görevin farkındayız ve ARMONİTEL ürünlerini kullanarak sorunsuzca dünya standartlarında kaliteyi yakalayacaklarını taahhüt ediyoruz.

Dünyanın en büyük enerji ve elektrik şirketleri ARMONİTEL’e güveniyor. Hedefimizi Dünya’nın alanında en iyisi olmak olarak belirlediğimizde bunu başaracağımıza inancımız tamdır. Ülke ve Milletimizin Dünya’da hakkettiği lider konuma gelmesini temenni ediyor ve ARMONİTEL olarak bu uğurda üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz.

SARCAM ile Dünya Kalite Standartlarında Üretim

$
0
0

“SARCAM, sektörün geleceğine yönelik olarak sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir anlayışla çalışmalarını sürdürmektedir. Bakır ve alüminyum Bara üretimi yapmaktayız. Üretimle ilgili AR-GE çalışmalarına çok önem vermekteyiz. Bünyemizde bunu sağlayacak alt yapıyı sağlamış durumdayız. Fabrikamızı her türlü teknolojik gelişmelere uygun olarak entegre ettik.” Şeklinde açıklamalarda bulunan SARCAM Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Yusuf CANPOLAT ile yaptığımız söyleşide firma ve ürünleri hakkında görüşlerine yer verdik.

SARCAM Hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de İzoleli İletken Tel sektörüne 1977 yılından bu yana hizmet veren SARCAM firması, üretim, montaj ve pazarlama konularında faaliyet gösteren şirketler grubumuz ile Dilovası-Kocaeli’de, toplam 17.000 m² kapalı alanda hizmet vermektedir. 

46 yıldır sektörde güvenin adresi olan SARCAM, köklü geçmişinin yanı sıra hızla ilerleyen ve değişen dünyamızda başta yönetim, üretim ve pazarlama olmak üzere birçok alanda kendisini ve faaliyetlerini geliştirerek, liderlik hedefine emin adımlarla ilerlemektedir. Üretimde Dünya kalite standartlarını uygulayan SARCAM, ISO 9001:2008, ROHS ve ELV belgelerine sahip olup, üretim aşamasında kullandığı her türlü malzeme için kalite kontrol ünitesinin devrede olduğu bir sistem kullanmaktadır. 


SARCAM, son teknoloji ile oluşturduğu üretim hattı ile, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda çözümler sunabilmektedir. Hammadde, parça ve mamuller için ayrı ve düzenli olarak kurulan çağdaş depolama sisteminin bulunduğu SARCAM’da, ürünler periyodik kontrollerden geçmekte, son aşamada ise tüm mallarda %100 tam kontrol yöntemi uygulanmaktadır. Yeni fabrikamıza taşınmamızla birlikte birçok yenilik yaptık.  Yeni fabrikamızda eritme tesisi kurduk. Bakırı, Katod ‘dan eritiyoruz. Müşteri isteklerine göre proje bazlı çalışmalar yapıyoruz. Stoklu bir üretim anlayışına sahip değiliz.

Ürün Gruplarınız Nelerdir?

Türkiye’de ilk defa; KAĞIT İZOLELİ, İKİZ, ÜÇÜZ, DÖRDÜZ TEL Üretimine Sarcamla Başlanmıştır. Alüminyum ve Bakır telleri olarak 2 ana ürün grubumuz var.

SARCAM, Aluminyum ürün grubunda; Mika kaplı tel,Kağıt izoleli tel,Cam elyaf kaplı tel, Kapton® kaplı tel,Pamuk kaplı tel,Polyester kaplı tel,Nomex® kaplı tel,Yassı tel üretirken, Bakır Tel Grubunda ise Mika kaplı tel,Kağıt izoleli tel,Cam elyaf kaplı tel, Kapton® kaplı tel,Pamuk kaplı tel, Daglas, Emaye ve cam elyaf kaplı tel,Yassıtel,Polyester kaplı tel, Nomex® kaplı tel,Teller üretmektedir. Bunun dışında yılsonuna doğru Lama üretimine geçmiş olacağız.

Ağırlıklı olarak satışını gerçekleştirdiğiniz ürünler hangisidir?

Ağırlıklı olarak Bakır ve Alüminyum Bara,  Kâğıt İzoleli Teller, Cam Elyaf ve Mica Kaplı Telleri sıralayabilirim.

Bir Ürün Sizce Nasıl Olmalıdır?

Bize gelen işler bir projeye bağlı olduğundan, işi yapacak firma elektriksel değerlerini, delinme gerilimini ve kullanılması gereken malzemeyi ve niteliklerini bize verir. Bizde işin bu özelliklerine göre bunu en kaliteli şekilde ve testleri yapılarak teslim edilmek üzere işletmede üretime alırız. Firmamızda ürünlerimizin testlerimizi kendimiz yaparız. Firmamızda, bütün ürünlerin testlerini yapmadan hiçbir ürünün teslimatı yapmayız.

Arge Çalışmanız Varmı?

Çağımızın gerektirdiği tüm inovasyon çalışmalarının altyapısını hazırlayan ve konusunda uzman personelin görev aldığı SARCAM’da, sektörün geleceğine yönelik olarak sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bakır ve alüminyum Bara üretimine başladık. Bu safhada AR-GE çalışmalarına çok önem verdik. Bünyemizde bunu sağlayacak alt yapıyı sağlamış durumdayız. Fabrikamızı her türlü teknolojik gelişmelere uygun olarak entegre ettik.

Rekabet olarak Firmanızı en çok zorlayan nedir?

Firmaların ortak sıkıntısı sadece fiyatın konuşulduğu ortamlardır. Aylık 300 -400 ton kapasite ile çalışıyoruz. Merdiven altı iş yapan firmalar bizi etkilemektedir. Hammaddemiz bakır olduğu için ortalama fiyatlar bellidir. İşçilik bizim işte doğrudan etken olarak fiyat aralığı ortaya çıkarmaktadır. Her talep edene mal veremiyorsunuz. Bakırın getirdiği risk müşteri seçmemize yol açıyor. Geri dönüşümler bizim için en zor durum olup bizim için bir maliyettir. Boş makara için bile bir maliyet çıkıyor.

Hedef Pazar Olarak Hangi ülke’ye ürün Gönderiyorsunuz?

Ürünlerimizi en fazla Avrupa Ülkelerine vermekteyiz. Almanya – Fransa – Belçika – Çek Cumhuriyeti – Romanya – Bulgaristan – Yunanistan ve Macaristan gibi ülkeler ilk aklıma gelen diyebilirim. Bunun yanısıra Ortadoğu ülkelerine ve Komşu ülkelere de ihracat yapmaktayız. Şu anda kullandığımız makinelerimizden ülkemizde 3-4 firma da var. Ülkemizde ürün talep eden firmaların birçoğu Avrupa’ya ürün satan proje firmalarıdır. Her yere ulaşmanızda mümkün olmuyor. Bunun içinde ekstra yatırım yapmanız gerekiyor. Yurtdışına bireysel ve proje olarak ta ürün satışları yapabiliyoruz. Şu anda ihracatımızın 15 ülkeyi geçtiğini söyleyebilirim. Kaliteli ürün ve uygun fiyat politikasıyla iç piyasada sahip olduğu başarısını ve vizyonunu ihracata da taşıyan SARCAM, ürünlerini Avrupa ülkeleri de kullanmaktadır

Türkiye dışında 8 -10 çok büyük firma ile çalışıyoruz. 5 – 10 ton gibi rakamları çok fazla görmüyoruz. Bu oranları ihracat yaptık demiyoruz. Bu rakamları bizimde bu pazarda ihracatımız var gibi baktığınızda kar marjının hiç olmadığını görürsünüz. Bir pazarda en az 50 ton 60 tonu yakaladığınızda işte bu sizin pazarınızıdır. Bu da sizin kapasitenizle alakalı bir durumdur. Bir firma 10-20 ton yapar onun da ona göre elemanı vardır. Bizim SARCAM olarak aylık kapasitemiz 400-450 ton bakır işleme 150 ton alüminyum kapasitemiz var. Bu ikisini üst üste koyduğunuzda 500-600 ton işleme kapasitesine sahip durumdayız. Bu orana bakıldığında pazarın en büyük firması SARCAM diyebilirsiniz.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Bundan sonraki hedefimiz daha teknolojik yatırımları devam ettirmektir. Kurumsallaşmayı tamamlayarak daha etkin bir yönetim şekline getirmektir. SARCAM olarak bizi biz yapan Kaliteli ürün, Sözünde duran ve Dürüst davranan bir yaklaşımı firma anlayışı haline getirdik. Bugün 1 milyon ton işleme yaparım dersiniz ama yukarıdaki saydıklarıma ulaşamazsınız. Bu anlayışla bu günlere geldik. Bundan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz…

SARCAM olarak bize bu güzel söyleşiyi sağladıkları için okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.

Trafo Üreticisinin Tüm Aksesuar İhtiyaçlarını A’dan Z’ye Karşılayacak Altyapıya ve Ürün Gamına Sahibiz

$
0
0

Bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyacını karşılayacak genişlikteki Demir Makine ürün gamında, Alçak Gerilim, Yüksek Gerilim (12500 Ampere kadar) ve BS serisi buşing takımları ile birlikte bakır ve pirinç baralar ve bağlantı ekipmanları. Kısaca söylemek gerekirse bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyaçlarını A’dan Z’ye karşılayacak altyapıya ve ürün gamına sahibiz diyebilirim.  Şeklinde açıklamalarda bulunan Demir Makine Genel Müdürü Sn. Yüksel Ünal ile firma ve çalışmaları hakkında görüşlerine yer verdik.

Demir Makine olarak Türkiye’nin trafo aksesuarı üreten ilk firması sizsiniz. Sektörde ciddi bir deneyiminiz var. Demir Makine’nin geçmişinden kısaca bize bahseder misiniz?

Demir Makine 60’lı yıllarda daha çok beyaz eşya sektörü firmalarına parça üreten bir aile şirketi olarak iş hayatına başladı. 1975 yılında ise o zamanlar Kartal’da bulunan fabrikasına taşınarak üretimini tamamen trafo aksesuarlarına kaydırdı. 41 sene Kartal’daki fabrikasında sektörüne öncülük eden Demir Makine, 2015 yılı Aralık ayında ürün portföyünü de genişleterek şu an bulunmakta olduğu Dilovası İMES OSB’deki ileri teknoloji makinelerle donatılmış fabrikasına taşındı. Burada konusunda uzman 55 personelimiz ile Türkiye’nin trafo aksesuarı üreten ilk firması olarak yurtiçi ve yurtdışındaki trafo üreticilerine dünya standardında trafo aksesuarları üretmeye devam ediyoruz.

Demir Makine’nin ürün portföyünde şu an hangi trafo aksesuarları bulunuyor?

40 yılı aşkın deneyimiyle bu alanda faaliyet gösteren diğer firmalara da liderlik eden Demir Makine güç, dağıtım ve lokomotif transformatörleri üreticileri için buşing, komütatör ve diğer tüm trafo aksesuarlarını kaliteden taviz vermeden üretmekte; onların kaliteli trafolar yapmalarına katkı sağlamaktadır.

Bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyacını karşılayacak genişlikteki Demir Makine ürün gamında, Alçak Gerilim, Yüksek Gerilim (12500Ampere kadar) ve BS serisi buşing takımları ile birlikte bakır ve pirinç baralar ve bağlantı ekipmanları, müşteri taleplerine göre yeniden dizaynı yapılıp üretilen komütatörler, termometreler, dikey-yatay-boncuklu-manyetik yağ seviye göstergeleri, basınç emniyet valfleri, hava kurutucular, kelebek vanalar, yağ boşaltma tertibatları, metal kazan aksesuarları bulunmaktadır. Kısaca söylemek gerekirse bir trafo üreticisinin tüm aksesuar ihtiyaçlarını A’dan Z’ye karşılayacak altyapıya ve ürün gamına sahibiz diyebilirim

Demir Makine’yi rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir?

Demir Makine’yi rakiplerinden ayıran belki de en önemli özellik sektörün ilk firması olmasının getirdiği 40 yılı aşkın üretim tecrübesi. Süreç içerisinde Alstom, ABB, Schneider, BEST ve daha birçok yerli ve yabancı firmaya üretim yapan Demir Makine, bu firmaların teknik ve kalite isteklerini özümseyebilmiş; altyapısını ve sistemini buna göre mükemmelleştirebilmiş bir firma.

Güçlü makine parkımız ve üretim takip sistemimiz sayesinde müşterilerimize, rakiplerimize kıyasla çok hızlı teslimatlar sağlayabiliyoruz. Bünyemizde barındırdığımız sıcak dövme presler,sac işleme makineleri,CNS metal işleme makineleri,plastik enjeksiyon makineleri,kaynakhane ve montaj gibi bölümler bize çok esnek ve hızlı üretim yapma imkanı sağlarken kaliteyi de kontrol altında tutmamıza olanak veriyor. Böylelikle rakiplerimizin 6-8 hafta olarak terminlediği ürünleri biz maksimum 2-3 haftada hatta acil ihtiyaç durumlarında günlük temrinlerle müşterilerimize ulaştırabiliyoruz.

Demir Makine’nin belirli anlamda bir dönüşüme girdiğini görüyoruz. 40 yıldan sonra logonuzu değiştirdiniz; sosyal medyada çok aktifsiniz. Nedir bu dönüşüm, anlatır mısınız?

Demir Makine yurtiçinde ve yurtdışında hali hazırda çok ciddi firmalar ile çalışıyor. Mesela Schneider Elektik firmasının global çapta tedarikçisiyiz. Sektörün Avrupa’daki çok önemli oyuncularından Avusturya’daki Preis firmasının yıllardır ana tedarikçisiyiz. Türkiye’de zaten hemen hemen bütün trafo üreticilerine malzeme veriyoruz. Demir Makine stratejik bir yaklaşımla üretim ve kalite anlayışını dünyanın birçok yerindeki trafo üreticilerine ulaştırarak ülke ekonomisine daha fazla ihracat ile katkıda bulunma kararı aldı. Bugün Asya’ya, Uzak Doğu’ya, Ortadoğu’ya Avrupalı rakiplerimiz ciddi hacimlerde ürünler satabilirken uluslararası dev firmaların tedarikçisi olarak biz neden bu pastadan daha fazla pay almayalım. Bu amaçla satış-pazarlama stratejimizi değiştirdik; üretim verimliliği ve izlenebilirliği anlamında da firma içinde ciddi projeler yürütüyoruz. Bu komple bir dönüşüm projesi. Logomuzu da bu dönüşümün bir sembolü olarak 40 yıl sonra değiştirme kararı aldık; sloganımızı da “Trafoların en iyi tamamlayıcısı” olarak belirledik. Çünkü biz bir trafonun kalitesinde üzerinde kullanılan aksesuarların da en az trafonun dizaynı kadar belirleyici olduğuna inanıyoruz. Sosyal medyaya gelirsek, malum artık günümüz dünyasında sosyal medya yönetimi modern satış-pazarlama anlayışının vazgeçilmezi olmuş durumda. Biz de sosyal medyayı etkili kullanmaya çalışarak bu konuda günümüz dünyasının gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

Demir Makine’nin gelecek planlarından çok kısa bahsedebilir misiniz?

Yakın gelecekte Demir Makine var olan ürün portföyüne yeni ürünler de ekleyecek. Ajandamızda müşterilerimize ürünlerimizle alakalı satış sonrası birtakım ekstra hizmetler sunma gibi planlarımız da var;hatta bu planlanan hizmetler dünya trafo aksesuarı sektöründe ilk olacak şeyler. Bu anlamda da Türkiye ve dünyadaki rakiplerimize liderlik yapmayı sürdürüyor olacağız.

Bu güzel röportaj için Electricity Turkey olarak çok teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

Ben teşekkür ederim. Demir Makine üretim tesisleri her daim herkese açıktır. Müşterilerimizi fabrikamızda misafir etmekten onur duyarız.

Alpke, Mühendislik Ekibi ile Müşterilerine Özel Çözümler Sunuyor

$
0
0

Alpke, sektörde oluşturduğu marka algısının yanı sıra kalite ve pazarlamaya bakış açısı ile müşterilerine güven veren marka olmaktan gurur duymaktadır. Sektördeki gelecek planlarını ve kritik değişimi Alpke İhracat Müdürü Fahri Eryılmaz ile konuştuk.

Kendinizden bahseder misiniz?

Berlin doğumluyum, 1999 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Siemens’te 6 yıl proje yöneticiliği görevini sürdürdüm ayrıca bu dönemde Almanya’da yüksek lisans eğitimime de devam ettim.

Türkiye’ye döndükten sonra, Belçikalı bir şirketle Joint Venture yapmış olan uluslararası bir şirkette projeye yöneticisi olarak görev aldım. Faaliyet alanımız, yüksek gerilim motor ve jeneratörlerinin bobinlerini imal etmekti. Ayrıca, yurtdışında motor ve jeneratörlerin bakım onarımında kullanılacak bobinlerde uygun maliyet oluşturulmasını sağlamaktı.

Alpke A.Ş. Nasıl Doğdu?

Sektörde tel üretimi yapan şirketlerde üretim ve satışın gerçekleştiğini; ancak teknik bakımdan ve ihracat alanında bir eksikliğin olduğunu gördüm. Bu vesileyle üretici bir firmayla ortak bir şirket kurduk: ALPKE

Alpke’yi kurarken imalat ayağımızın olmasına dikkat ederek bir üretici ortak aldık. İlk başta üretimi düşünmüyorduk. Üretici olan ortağımız üretim yaptı, biz de sattık. Zamanla üretici ortağımızın üretim hacmini biz doldurmaya başladık. Bir süre sonra da imalatçı ortağımızla anlaşarak onun da hisselerini satın aldık. Böylece teknik olarak iyi bildiğimiz ürünü üretmeye başladık.  

Ne Tür Üretim ve Hizmet Vermektesiniz?

Bobinin olduğu her noktada biz varız. Bobinaj telleri üretmekteyiz. Trafo üretimi yapan firmalara ürün tedariki sağlıyoruz. Trafo üreticileri ve tamircileri, motor üreticileri ve tamircileri, kaynak makinesi üreticileri, kesintisiz güç kaynağı üreticileri kısacası elektromanyetik alan oluşturulması gereken her ortamda bizim ürünlerimiz kullanılmakta.

Ürünlerinizi Farklı Kılan Faktör Nedir?

Yassı, yuvarlak, alüminyum ve bakır tel imalatı yapmaktayız. Tabii ki tel denildiğinde akla gelen normal tellerden farklı bir yapı var. Ürünlerimizin en büyük özelliği, yüksek saflıkta ve iletkenliği yüksek malzemeler olmasıdır.  Hatta bakırda saflık oranında %99.99 oranına ulaşmış durumdayız. Alüminyumda saflık oranımız % 99,7’dir.

Telleri izole etmek için bant halinde sararak izolasyon sağlıyoruz. Bu sarımları yapan otomatik makinelerimiz var.  Bir de cam elyaf tellerin, bakır etrafına sarılması, verniklenmesi, fırınlarda küllenmesi işlemleriyle bakır bir malzemeyi tamamen birbirine yapıştırıyoruz.  İşlem gören bu teller 180 derece bükülmesine rağmen yırtılma veya herhangi bir sıkıntı oluşturmuyor. Başka bir malzeme olsa potluk yapar. Bizim ürünlerin mekanik dayanaklığının yüksek olması gerekiyor. Bobinlerde bükülme esnasında bir yırtılmanın olması demek, malzemenin patlaması anlamına gelir. Biz burada trafoların ve motorların kalbini üretiyoruz diyebilirim.

Laboratuarlarımızda ürünlerimizi bütün test aşamalarından geçiriyoruz. Müşterimize de bu test raporlarını göndeririz. İletkenliği ve gerilme gerilimi nedir? İzolasyonu nedir? Burada, gerilme gerilimini sağlayan üzerindeki izolasyon malzemesidir. Her malzemenin bir taşıma kapasitesi vardır. Biz her zaman talep edilen değerin üzerinde üretim yapıyoruz. Bu da ürünlerimizin kalitesinin bir göstergesidir.  Prensipte 580 Volt’un altında bir değerle hiçbir ürün müşteriye gönderilmemelidir. Ölçüm laboratuarınız yok ve “kapladım, gönderdim” demekle bu iş olmuyor.  Belki aynı kalitede üretim oldu ancak test aşaması olmadığından bunu ne sen ne de müşterin bilememektedir.

Sizi Diğer Üreticilerden Ayıran En Büyük Özellik Nedir?

Kalite Kontrol ünitemiz 580 Voltun altında çıkan değerlerdeki ürünleri kesinlikle hatalı ürün olarak görmekte ve “müşteriye gönderilemez” diye üzerine kırmızı bir etiket yapıştırmakta. Ki müşterimize yanlış ve hatalı bir mal gitmesin. Çalıştığımız birçok firma ISO standartları gereği gönderdiğimiz ürünleri laboratuarlarında test etmektedir. Biz üretim safhalarımızı müşterilerimizle anbean paylaşmaktayız. “Ürün üretildi ancak şu şu testlerden henüz geçmedi, bize birkaç gün daha verin bu ürünü istenilen özellikte size gönderelim” diyoruz. Bakırın uzaması, elastikiyeti, iletkenliği, kopma, çekme kapasitesi bütün bunları bilerek malzemeyi müşterinize göndermelisiniz. Yukarıda da dediğim gibi bizim ürünler bu işin kalbi. Verdiğimizi ürünlerde bir problem olmamalı.

Sizce Rekabet Nedir?

Bizim için önemli olan Kalite rekabetidir. Rakiplerimize göre pahalıyız. Fiyat rekabetine girmiyoruz, kalite rekabetine giriyoruz.  Kaliteyi tercih eden müşteriler bizden şaşmıyor.

Hedef Pazarlarınız Nerelerdir?

Bizim hedefimizde Avrupa var. Avrupa ile fiyat rekabeti açısından çok büyük avantajlarımız mevcut. Avrupa’da en yakın rakibimiz İtalya ve Bulgaristan. Ancak onlar da kendi ekonomik durumlarıyla uğraşmakta. Bu yüzden Romanya, Bulgaristan ve Avrupa’ya epey ihracatımız var. Avrupa’daki rakiplerimizin fiyat açısından bizimle rekabet etme imkânları yok. Bizim avantajımız işçiliğimizin ucuz olmasıdır.  Hatta bu döviz kur artışları bizim işimize geliyor. İşçiliğimiz dolar ve Euro bazında olup her artış bizim kazancımıza yansımaktadır. 

Ürün gruplarınız Ağırlığı Nedir?

Bizim hem imal edip sattığımız ürünler hem de ticaretini yaptığımız ürünler var. Emaye bobin telleri yurtiçi ve yurtdışına satışımız var. Müşteri talebi doğrultusunda kaplama da yapmaktayız.  Yassı emaye bakır teli alıyoruz. Üzerine çeşitli izolasyon malzemeleriyle kaplamalar yapıp gönderiyoruz. Hedefimiz, yurtiçinde müşterilerimize toplu bir çözüm sunmak. Müşterimiz bizden ne alıyor,tel alıyor,başka yerden izolasyon malzemesi alıyor, başka bir yerden diğer aksamları alıyor. İşte bütün bunların hizmetini tek yerden vermek üzerine hedefler belirliyoruz.

Kaç ülkeye ihracatınız var?

Otuz ülkeye ihracatımız var. Bizim her ülke müşterimiz de olmaz. Afrika’ya bakıyorsunuz kocaman bir kıta ama müşteriniz batı kesimlerde işte oralarda enerji yatırımları gelişiyor bir şeyler oluyor.  Bizim müşterimizin olabilmesi için orada trafo üreticisi olması gerekir. Ülkemiz trafo üretimi açısından çok zengin, bizim de haliyle çok müşteri potansiyelimiz var. Buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Türkiye trafo üretimi merkezi haline geldi. Dünya markalarının en büyük trafo üretimleri Türkiye’de.  Yerli üreticilerimiz de çok güçlü, Avrupa’ya, Afrika’ya ve de Ortadoğu’ya ciddi ihracatlar yapılmakta. 

Teknik Kadronuz Nasıl Oluşmakta?

Teknik ekibimiz; genç ama tecrübeli ve kendini mesleğinde iyi yetiştirmiş arkadaşlardan oluşmakta. Trafoculara hizmet vermekteyiz. İstedik ki; bizde çalışan mühendis arkadaşlar trafo altyapısına sahip olsunlar. Bu yüzden planlama ekibimizdeki arkadaşlar, ürettiğimiz malzemelerin Nerede? Nasıl? Niçin?  kullanılacağını çok iyi bildiklerinden malzemenin özelliklerini çok iyi analiz ve kontrol ederek müşterimize sevk etmekte.

Müşteriyle paralel düşünen bir yapıya sahibiz. Biz satıcıyız, bizden bu teli alan trafo üreticisinin ne hissettiğini, nasıl düşündüğünü çok iyi anlıyoruz. Bu durum, müşteriyle daha uyumlu çalışma imkânı sağlıyor. Kalite kontrol müdürümüz bobinaj telleri konusunda ülkemizin en iyisidir diyebilirim. Kurumsal müşterilerimizden gelen bazı şartnamelerdeki özellikleri hatırlatarak biz bunlar için şöyle bir ürün geliştirdik, bindirmeleri şöyle yaparsak daha iyi bir sonuç elde edersiniz, diyoruz. Bu durumda şartnameler de gözden geçirilmiş oluyor hatta değişikliğe dahi gidiliyor.

Mantığımızda teknik ve mühendis bir kadroya sahip olarak sürekli gelişim ve farklı hizmet sunma anlayışı ile hareket ediyoruz. İşi bilenlerle çalışmak istedik.

Yurtiçine ne tür bir hizmet sunmaktasınız?

Teslimat ve kalite konusunda yurtdışında olduğu gibi yurtiçinde de ön plana çıkmaktayız. Müşterilerimiz arasında adımız kalite ve hız olarak anılmaktadır. En kaliteliyi biz üretiriz, en hızlı biz göndeririz. Üretim sürecini kurumsal müşterilerimizin haricinde gelip kimse bakmaz, isteriz ki herkes gelsin imalat prosesini yerinde görsün. Bizimle çalışmaya başladıktan sonra bizi kimse bırakmıyor. Önemli olan kalitenin ve tedariğin sürekli olması. Öyle ki, fabrikamıza üretimin sürekliliği için ihtiyacımızın üzerinde Jeneratör aldık.

2019 yılı fuar katılımlarınız olacak mı?

Sektörümüzün en önemli fuarı Berlin fuarı buna kesinlikle gidiyoruz.

Sn. Fahri Eryılmaz ile yapılan söyleşi için kendilerine çok teşekkür ederiz.

Viewing all 119 articles
Browse latest View live